Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cordelion

Cordelion
@Karayel25
Sadece kitaplardan bahsediyorum, kitabın sırf içindekilerle değil kapağına kadar her şeyiyle bir sanat eseri olduğuna inanıyorum.
V. Sone
Durmak bilmez zaman, yaz’ı söküp götürür, Yok eder iğrenç kışın kucağına atarak... (kışa nefretini anlat dediklerinde ben)
Reklam
Açık yaralardan enfeksiyon kapıyor sürekli, yürek Bir kadın yastığını ıslattığında Evinden cenaze çıkmış kadar üzülür, cevabını verdi Nazik bir adam O gün gördüm, cenaze olmanın karanlığını Serçenin sessiz bedenine uzandığı gün, Virginia Ben de bir serçeyi gömdüm otobüs durağının arkasına Kıştı, kuş gribiydi, üşümekti, ne mene şeydi Bir gündü, toprağa dokunmanın yasak olduğu Dokundum rutinine saatlerin, durdum Bağır taşı zamanı kırdı.
adıyla şişiriyor nefes keseciklerini bu, Tanrı'ya meydan okumadır düpedüz düpedüz tersten

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
"Gitmeseydiniz Galileo Galilei oturup, İskenderiyeli Hypatia'dan konuşacaktık sizinle istiridye kabuklarıyla derisi yüzülen kadından ..... korkuyorlar çocukların korktuğuna benzer bir karanlıktan, gökyüzünden, kara maddeden"
"Şarap içmem diye övünüyorsun, ama, Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki"
Saatler, ben saydıkça geçiyor da peş peşe, Nurlu gün, bakıyorum, çirkin geceye göçmüş; Görüyorum soluyor, yaşlanıyor menekşe. Kapkara büklümleri kaplıyor apak gümüş. Yapraksız, çıplak kalmış ulu ağaçlar işte; Sürüleri sıcaktan korurlardı eskiden. Yeşil yaz ekiniydi: şimdi devrilmiş de, Aksakal, salkım saçak, şu arabada giden. Düşünmeden edemem senin güzelliğini: Sen de çökersin vaktin yıkıp geçtikleriyle, Çünkü tatlı ve güzel, her şey harcar kendini, Yetişen tazeleri görüp koşar ecele. Kimse karşı koyamaz Zamanın tırpanına, Kendi soyun direnir o kıyarken canına
2. Sone
O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir, Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu; Dersen yuvalarına çökmüş şu gözlerdedir,
William Wordsworth, soneler için diyor ki: “Bu anahtarla Shakespeare gönlünün kilidini açmıştır.”
Reklam
William Shakespeare “Bütün dünya bir sahnedir,” diyor. Shakespeare yeryüzünü baştan başa sahne olarak görmüş, kendi sahnesine bütün yeryüzünü sokmaya çalışmıştır.
Bakkhalar coşkunluğun son haddine varmak için şaraptan daha başka vasıtalara da başvuruyorlardı: Hora teperek bağrışmak da onları vecde getirebiliyordu. Bu bakımdan Dionysos ayinleriyle dervişlerin dönmeleri arasında benzerlik vardır. Gerçekten dervişler aç karnına dönerek, başlarını ve gövdelerini muayyen ritimlerle sallayarak ve durmadan haykırarak sarhoş olabiliyorlardı. İçlerinden birinin ulaştığı vecd hali kolayca ötekilerine sirayet ediyordu.
Platon, Yasalar’da diyor ki: “Sarhoşluk insanın ruhunu çocukluğundaki haline koyar. İnsanları tanımak, karakter farklarını görmek ve onları daha iyi yapmanın yollarını bulmak için sarhoşluktan daha ucuz, daha emin ve daha kısa bir yol yoktur.”
İyilikler ve kötülükler doğuştan ruhlarımızdadır: Kaderimiz onlara bağlıdır. Dionysos bizi coşturarak içimizde uyuklayan şeyleri vaktinden evvel uyandırır, bilincimizin altındakini üste çıkarır. Böylece bize kendimizi tanıtır ve doğru yolu buldurur. Eskiler “In vino vertitas” (“Şarapta fazilet vardır”) derlerdi. Platon, Yasalar’da diyor ki: “Sarhoşluk insanın ruhunu çocukluğundaki haline koyar.
“In vino vertitas” (“Şarapta fazilet vardır”)
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.