...sanki zorla bana aklımı kaçırtmak, benim çok ama çok derinden, ona karşı beslenen bir arzu olarak içimde hissettiğim şeye, olmadığım ve olamayacağım şeye, beni mecbur etmek ister gibidir.
Tüm gaileli düşüncelerden özgür, o küçücük ötücü kuş gibi, naçizane şakıyan böyle bir kuş, kimse ona kulak vermese bile, yahut- gururla şakıyan, kimse ona kulak vermese dahi; ah, ama bana gelince, benim kendime ait hiçbir anım ve hiçbir şeyim yok, ben sadece binlerce gaileli düşünceye hizmet edebilmek üzere parsellenmişim!
Hür bir kuş gibi, onun gibi şiddetli bir gezme arzusuyla dopdolu, uzaklara uçabilseydim, denizlerin ve karaların üzerinden, gökyüzünün hemen altından, ta uzaklara, ırak diyarlara doğru- ah, ama ben kendimi elim kolum bağlı hissederim sadece, bulunduğum yerin, yaşadığım ve ömür boyu yaşayacağım yer olduğunu, günlük tasaların ve meşakkatlerin ve acıların bunu bana barizleştirdiği yere sımsıkı bağlanmış ve mıhlanmışçasına!
Okur Takip Önerileri
Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.
Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir an uzatabilir?