uykusuzluk böyledir işte. her şey çok uzaklardadır, bir kopyanın kopyası gibi.
dünyayla arana öyle bir mesafe sokar ki, ne sen bir şeye dokunabilirsin, ne de bir şey sana.
Bunu ağız dolusu söylemedim sana hiç.
Öyle kötü büyüttüler ki bizi, sevgimizi söylerken karanlıkta bile utanırdık.
Sonra, yoksulluk vardı dünyada, ben düzeltecektim.
garson masa iyi manzarayı değiştir
sırası mı mehtabın yıldız yağmurunun
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
sapa bir yerindeyim umutsuzluğumun
hava soğuk olmalı ağaçlar bütün duman
eğer bulabilirsen ölü bir kar getir
beyazlığı kalın bir su gibi uzayan
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
batan bu köhne şilebde ne işleri var
Ağlasam sesimi duyarsınız,
Misralarında;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarına, ellerinize?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, fikrim;
Anlatamıyorum.
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.