Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep SANSARKAN

Zeynep SANSARKAN
@Kitap_sevdalis
Kendi gibi olanları arayan bir yazar...
Sabitlenmiş gönderi
Hep kuzeyi gösteren bir pusula ibresi gibi bir erkeğin suçlayan parmağı da mutlaka bir kadını işaret eder. Her zaman. Bunu aklından çıkarma Meryem.
Sayfa 7 - Nana
Reklam
Bu dünyada oluruna bırakarak geçip gittiğimiz, merak etmediğimiz merak etsek bile sorgulamadığımız o kadar çok şey var ki. Mesela Ölüm. Gerçek anlamda ölümü sorgularınız mı hiç? Hayatın kaybı, sonsuz karanlığa ve sona ulaşma, ahirete atılan bir adım, ruh ve bedenin birbirinden ayrılması,boşluk. Bunlar çoğu insanın ortak düşünceleri daha doğrusu sorgulamadan kabullenmek daha kolay olduğu ve mantıklı geldiği için kabul ettiklerimiz. Ciddi ciddi hiç düşündünüz mü ölümü? Ne olduğunu, neden olduğunu, anlamını, varlığını, ağırlığını, yaşayan düşünen ya da içgüdülere sahip her canlının korktuğu bu kavramı hayatınızın herhangi bir anında oturup dış etkilerden dinden, felsefeden ya da toplumun kendisinden etkilenmeden düşündünüz mü? Bence sorgulayın sadece ölümü değil daha da fazlasını bu yaprak neden soldu bu şarkı niye beni rahatlatıyor, müzik nedir bana etkisi nedir, ruh nedir, his nedir?!i... Peki aşkın, neşenin,öfkenin benim için anlamı nedir? Toplumu boş verin sizin düşünceniz ne, siz ne düşünüyor, siz ne hissediyorsunuz sizin için anlamı ne?...Buna odaklanın. Aşkın anlamı bu sevginin bu neşenin bu diyip kalıplaşmış düşünceleri sermeyin önünüze. Sizin için ne demek, siz ne düşünüyorsunuz, bu kavram size ne hissettiriyor önemli olan bu. İster toplum düşüncelerine tamamen aykırı olsun ister bu düşünceler yüzünden yargılanacak dışlanacak olun yeter ki kendiniz olun... ~Bunu zor yoldan öğrenen biri
İnsan denilen yaratığın zihninde yer etmiş olan; kendi renginin, inancının ve siyasetinin en doğrusu, en iyisi olduğuna ve dünyanın dört bir yanına dağılmış diğer tüm insanların kendisinden daha talihsiz konumlara sahip olduğuna inanmasını sağlayan o yaygın dar görüşlülük, Ruth'da da vardı. Eski çağlarda kadın olarak yaratılmadıkları için Yahudilerin Tanrı'larına şükretmesini sağlayan, modern dönemdeyse başka tanrıların yerine yeni bir tanrı koymak için misyonerleri dünyanın en ücra köşelerine gönderen şey, işte bu dar görüşlülüktü. Ruth'un hayatın farklı bir köşesinden gelmiş bu adama biçim verip, kendi köşesinde yaşayan adamlara benzetme arzusu da yine aynı dar görüşlülükten kaynaklanıyordu.
Sayfa 86 - Martin Eden/Türk İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum. Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütun hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum...ama anlatamıyorum...bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu biliyorum ama konuştuğumda bir bebeğin ingaları gibi sesler çıkıyor ağzımdan. Duygu ve duyarlıkları, okuyan veya dinleyenlerin içinde benzer duygu ve duyarıklar oluşturacak şekilde sözle ya da yazıyla ifade edilmiş konuşmalara dönüştürmek büyük bir görev. Asil bir görev. Görüyorsunuz, yüzümü çimlere gömüp aldığım tek nefes bile binlerce hayal ve düşünceyle ürpermeme neden oluyor. Çünkü içime çektiğim her nefes, evrenin soluğu. Şarkı söyleyip kahkahalar atmasını, başarıyı ve acıyı, mücadeleyi ve ölümü iyi bilirim; yine de nasıl oluyorsa sadece çimlerin kokusu bile beynimde bazı görüntüler oluşturuyor ve ben bunları size, bütün dünyaya anlatmak istiyorum. Ama nasıl anlatacağım? Dilim bağlı. Şu anda çimlerin kokusunun bende yaratığı etkiyi size sözlerle dile getirmeye çalıştım. Ama başaramadım. Beceriksiz konuşmalarla bazı ipuçları vermek dışında bir şey yapamadım. Kendi sözcüklerim bana bile abuk sabuk geliyor. Ama öyle bir anlatma arzusuyla doluyum ki... Of..." .... "İmkânsız! Anlatılamaz bunlar! İfade edilemez!"
Sayfa 140 - Martin Eden/ Türk İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
... istedikleri kadar haklı olsun. Ben yine de kendi hazlarımı insanoğlu ittifakla verdiği hükümlerden önemsiz görmeyeceğim. Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim.
Sayfa 238 - Martin Eden/Türk İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
517 syf.
·
Puan vermedi
Martin Eden
Martin EdenJack London
9.1/10 · 90,7bin okunma
Zülfü Livaneli
Doğrudur; kitaplar karın doyurmuyor. Ancak karnı tok, beyni boş insanlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik.
Devletin izin verdiği tek uyuşturucu Müziktir.
Mevlana
Yürek yorulunca ter gözden akar.
Bana en çok neren üşüyor? diye sorsalar... Göz yaşlarını izlediği yol diye kesin bir cevap verebilirim. Tabi kalbimdeki ayazdan bi haber olsaydım.
Reklam
Tsugumi Ooba
Canımı çok yakmasına rağmen umursamıyormuş gibi yapmak zorunda olduğum anlardan nefret ediyorum.
Yetenekli bir adam kendi işini kendisi yapar, bilge bir adam ise emrine ehil insanları verir.
La Edri
İnsan insanı ya tamamlayamadı ya da tam anlayamadı.
Franz Kafka
Elinden gelen her şeyi yapıp sonra güzelleştiremediğin yerleri terk etmek seni kötü biri yapmaz Milena.
Sebahattin Ali
Bazen insan "ben iyiyim" dediğinde, gözlerinin içine bakıp "iyi değilsin biliyorum" diyecek birine çok ihtiyaç duyar.
350 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.