Borges'in belirttiği gibu, İbni Rüşt, Aristoteles'in Poetika'sını Arapçaya çevirirken, "tragedya", "komedya", "aktör" gibi terimlerin anlamlarını kavrayamamıştı. Çünkü İslam kültüründe "tragedya" ya da "komedya" ya karşılık olabilecek bir kültürel olgu yoktu. Bu yüzden de alanlarda, agoralarda yüksek sesle oyun sergileyen aktörlerin işlevini, yüksek sesle ezan okuyan müezzinlerin işlevlerine benzetmişti.