Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

sssT34

sssT34
@Kurdt
2 Mart
5 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
%46 (170/364)
Lolita
LolitaVladimir Nabokov
7.6/10 · 2.762 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Yan Değiniler
Yan DeğinilerLudwig Wittgenstein
8.8/10 · 175 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
sssT34

sssT34

, 2023 okuma hedefini güncelledi.
2023 OKUMA HEDEFİ
7/50 kitap - %14 tamamlandı
7 kitap okudu
50 kitap
1.185 sayfa
0 inceleme
6 alıntı
sssT34

sssT34

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Frankenstein ya da Modern Prometheus
Frankenstein ya da Modern PrometheusMary Shelley
8.4/10 · 14bin okunma
Reklam
Her kelime canımı yakıyor. Halbuki çiçeklerin ölüm üzerine gevezelik edişini duymak ne tatlı olurdu!
neden kırdın lambayı, yapma böyle…” “Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?” “Lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? Yöneticiye de dedim. Lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için.” “Beni görünce yanmıyordu baba.” “Nasıl ya?” “Görmezden geliyordu, yanmıyordu. Kaç sefer yok saydı beni.” “E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor.” “Hadi ya! Sahiden mi?” “Evet. Ucuzundan takmışlar. Bizimle bir alakası yok.” Babama sarıldım, yıllar sonra.
Anneannem soğumuş parmaklarıyla elimi sıktı, bana sevgiyle baktı. “Ah Rüstem Bey,” dedi. “Ben sensiz ölür müyüm hiç?”
sonunda hepsinin ahlakını bozdum! ben oraya gidinceye kadar mutlu, günahla tanışmamış bu dünyaya; iğrenç bir kurt gibi, ulusları silip süpüren bir veba mikrobu gibi kendi mikrobumu bulaştırmıştım. yalan söylemeye alıştılar… yalanı sevdiler, yalanın çekiciliğiyle tanıştılar.oh, başlangıçta bu belki de şakacıktan, şımarıklıktan, oyun olsun diye masum bir biçimde bir atomdan başlamıştır, ama bu yalan atomu kalplerine işledi, hoşlandılar bu atomdan.hemen arkasından şehvet düşkünlüğü doğdu, şehvet düşkünlüğü kıskançlığı doğurdu, kıskançlık da zorbalığı...oh, nasıl olduğunu bilemiyorum, hatırlamıyorum, kısa süre sonra, çok kısa bir süre sonra ilk kan aktı: şaşırdılar, dehşete kapıldılar, birbirlerinden ayrılmaya, uzaklaşmaya başladılar.aralarında karşıt gruplaşmalar oldu.serzenişler, sitemler başladı.ayıbı öğrendiler ve ayıbı erdem sayar oldular.onurla ilgili kavramlar edindiler, her grubun bir bayrağı oldu.hayvanlara eziyet etmeye başladılar ve bunun üzerine hayvanlar uzaklaştılar onlardan, ormanlara çekildiler ve onlara düşman oldular.birbirlerinden ayrılma, kopma çatışmaları, kişilik ve senin benim kavgaları başladı.ayrı ayrı dillerde konuşur oldular.acıyı tattılar ve sevdiler onu.acı çekmek için yanıp tutuşuyorlardı.gerçeğe yalnızca acı çekerek ulaşılabileceğini söylüyorlardı.o zaman dünya görüşleri değişti.kötü olduklarında bu kez kardeşlikten, insanseverlikten söz etmeye başladılar.bu kavramları anladılar.suçlu insanlar olduklarında adaleti icat ettiler ve onu korumak için bir takım yasalar koydular, yasaları korumak için de giyotini kurdular.
Acımasızlık, bir ahlâk bozukluğu olmanın ötesinde, doğanın bize nakşettiği ilk yasadır. Çocuk, daha erişkin olmadan oyuncağını kırar, sütannenin memesini ısırır, kuşunu boğazlar. Acımasızlık hayvanlarda mevcuttur, onlarda, sanıyorum size söylemiştim, doğa yasaları bizde olduğundan daha enerjik işler: acımasızlık duygusu vahşilerde uygar insanda olduğundan daha yakındır doğaya: Bu duygunun bir dizi ahlâk bozukluğu olduğunu ileri sürmek saçma olur. Bu düşünce sistemi yanlıştır, tekrar ediyorum: Acımasızlık doğadadır: hepimiz az da olsa bir miktar acımasızlık dozuyla doğuyoruz ve yalnızca eğitim bunu değiştiriyor; ama doğada eğitim yok, tarım ağaçlara nasıl zarar veriyorsa eğitim de doğanın kutsal etkilerine o kadar zarar vermektedir. Meyve bahçenizde doğanın eline terk edilmiş ağaçları, sizin sanatınızın zorlayarak özen gösterdikleriyle karşılaştırın, hangisinin daha iyi olduğunu göreceksiniz, hangisinin size daha iyi meyve verdiğini göreceksiniz. Acımasızlık, uygarlığın henüz yok edemediği insanın enerjisinden başka bir şey değildir: Dolayısıyla bir erdemdir, ahlâk bozukluğu değil.
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.