Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ludmilla.

hiç tatmadığım bir meyvenin sancısını çekiyordum
Reklam
dut ağacı dutu uyuyordu, gece gecesini, bizse birbirimizi uyuyorduk..
Bir iki yılda bir (bize gösterdiği fotoğraflardan anladığım kadarıyla) bir güneş saatiyle birkaç meşeyi ziyaret etmek üzere lngiltere'ye giderdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öğleden sonraları sandalyelerden birini kapının yanma çıkarır, olanca ciddiyetiyle matesini hazırlar, gözlerini bitişikteki çok katlı yapının asmalarla örtülü duvarına dikerek içerdi.
Birden, şair .Lugones'in deyişiyle, 'artık çok geç kaldığını anlayanların' korkusuna kapıldım.
Reklam
Ne var ki resim yapmanın kendisi onu resimle kazanılacak ünden daha çok ilgilendiriyordu, onun için de çalışmayı sürdürdü. Sanat da bu olaya aldırış etmeksizin sürdü gitti.
buustaların üslubu onda, anadilinin, düşüncelerini ya da duygularını dile getirmekten çok, çene yarıştırmaya yarayacağı kuşkusunu pekiştirdi.
Clara Glencairn de Figueroa yapılı, uzun boylu bir kadındı, ateş kırmızısı saçları vardı. Entelektüel olmaktan çok anlayış sahibiydi, esprili değildi, ama başkalarının -hatta başka kadınların- mizah duygusunu değerlendirmesini bilirdi. Tek tutkusu konuk ağırlamaktı. Farklılıklar hoşuna giderdi; belki o kadar çok yolculuk etmesinin nedeni de buydu.
evlenmemişlerin ve boşanmışların hayatlarıyla kendi hayatlarını karşılaştırıyor, garın önünde sırt çantasıyla yere oturmuş, kutudan sakin sakin süt içen genç gezgin kadına mahzun bakışlar atıyorlardı.
ayrılık, yitirmeyi sindirmekten çok tüylerin okşandığı yönden katılmaktı ötekilere.
Reklam
"mükemmeli bir kenara koyup has olana gayret etmeli "
bilinmek, varlığın üstünde tüten buğuyu kaybetmektir
420 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.