Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Leyla Arslantaş

Leyla Arslantaş
@Leylifun
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, Editör
Lisans/Yüksek Lisans
29 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Bir Tereddüdün Romanı
"Bu, nikbin devirlerin masalları gibi, kırk gün kırk gece süren düğünlerin sevinciyle bitmiyor. Biz onlardan çok uzağız. Onlar kadar sevmiyoruz, kendimizi vermiyoruz, şüphe ve tereddüt ediyoruz."
Sayfa 200 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Bir Tereddüdün Romanı
"Bazıları hayatlarının bir roman haline getirilmesini isterler; kendilerine fevkalâde görünen sergüzeştlerinin fazla beşerî olmaktan gelen adiliğini hissetmezler."
Sayfa 41 - ÖtükenKitabı okudu
Bir Tereddüdün Romanı
"Parlak bir güneş ortalığı kesiyordu ve düşündü ki ölüm güneşin negatifidir, onun için geceye benzetilir." ... " Ölüme ve güneşe, diyor, sabit bir gözle bakılmaz."
Sayfa 7 - ÖtükenKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bir tereddütün romanı
Eser, ilk olarak roman içinde roman gibi gözükmekte... Öyle ki kitabın ilk kısmı baş kahramanlardan Mualla'nın elindeki kitabı okumaya başlaması, bitirmeye çalışması, yaşadığı tereddütle birlikte o roman da bize yansıtılır. Biz de Mualla gibi o kitabı okumaya çalışırız. Ancak romanın diğer büyük kısmı ise asıl kahramanımız olan ismini değil
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20207,1bin okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yılkı Atı
Eser tam bir köy romanı... Köye dair, hayvancılığa dair ama daha çok kırsal kesimin ekonomisine ve bu yollarda onların bir araç olarak görüldüğü hayvanlara özellikle de atlara dair bir eser... Bu kitabın kahramanı bir at sahibi,bir köylü gibi görünse de veya bu şekilde tahmin edilse de asıl kahraman kitaba da adını veren yılkıya bırakılmış bir at... Doru Kısrak... Onun ve onun gibi yılkıya bırakılmış birçok atın hikâyesi... Eser Orta Anadolu'da bir köyde geçiyor. Oradaki yaşam mücadelesi, özellikle sert kış ayları geldiği zaman insanların çaresizliği ve bu uğurda gözden çıkarılan hayvanlar anlatılıyor...Bu hayvanlardan sadece birisi Doru Kısrak...Yılkıya bırakılmış bir atın neler yaşadığı,neler hissettiği öyle derin bir yerden anlatılıyor ki... Adeta onunla birlikte siz de o acıyı, o açlığı en önemlisi de o terk edilmişliği yaşıyorsunuz...Abbas Sayar köy romancılığında önemli eserler vermiş bir yazar... Yılkı Atı da onlardan biri... Diliyle, anlatımıyla sizi Anadolu'nun ortasına bırakıyor. Hayvan sevgisini çocuklara kazandırmak,onlara empati duygusunu aşılamak için çocuklara da önerilebilir bir eser...Gayet kolay okunabilir ve üstelik kısa bir eser Yılkı Atı...Eser hayvanlara ve hayvancılığa dair şeylerin dışında asıl alt metin olarak biz insanların nasıl bencil varlıklar olduğumuzu da kelimelerin altını kalın kalın çizerek gayet iyi bir şekilde gösteriyor. Nasıl bencil ve acımasız olduğumuzu ve bu durumlarda kimleri,neleri nasıl harcayabileceğimizi gözler önüne seriyor...1971 yılında TRT Roman Başarı ödülünü almış bu eser herkes tarafından okunmalı!
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat - Edebiyat Dizisi · 20156,2bin okunma
Reklam
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
"Beş dakika sonra hastahaneden çıkıyorum. Son not: Bu odada başkaları inleyecekler. Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum. Üstümden çıkarıp yatağa attığım robdöşambr içinde, ebediyen aynı insan bulunacak:Hasta."
Sayfa 112 - ÖtükenKitabı okudu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
"Kendimi, kitapların kahramanlarından daha mühim bulduğum için, okumakta sıkılıyorum. Istırabımın hodgâmlığı* mani oluyor." *Hodgâmlık: Bencillik, kendini beğenmişlik, egoistlik.
Sayfa 110 - ÖtükenKitabı okudu
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa'nın bu kendisiyle özdeşleşen eseri, psikolojiye ve insan ruhunun derinliklerine dair çok önemli izler taşıyor. Öyle ki Peyami Safa adeta bir psikiyatrist gibi hastasını derin derin, ince ince çözümlüyor. Birçok araştırmacı tarafından hasta bir insanın ve onun psikolojisini ele alan ilk roman olarak nitelendirilmiş bu eser.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,1bin okunma
180 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Ahmet Mithat Efendi'yi, onun kalemini, tarzını, onun hayata bakış açısını, Tanzimat dönemini, o dönemin ifadesiyle "alafrangalaşmaya!" çalışan kişilerin nasıl arada sıkışıp kaldığını, aslında ideailst bir insanın da nasıl olması gerektiğini anlatan bir eser... Sıkıcı bir kitaptır önyargısından bağımsız aslında komik ve eğlenceli bir kitap... Ahmet Mithat Efendi kendine has tarzıyla arada çok gereksiz bilgiler verip(Osmanlıca metinler,harfler,bazen müzik notaları ve bazen Divan Edebiyatı şairlerinden gazel örnekleri gibi ...) çoğu zaman da hikayeye yön vermesi, okuyucuya adeta bir meddah tarzıyla öğütler vermesini geçersek Felâtun Bey ile Râkım Efendi'nin hayatı gerçekten merak ve heyecan uyandırıcı...O dönemin Babıali'sini,İstanbul'unu, özellikle de Beyoğlu ve çevresini,toplumun özellikle de bir şekilde alafrangalaşmaya çalışan toplumun eğlence ve aile yaşamını merak edenler için güzel bir eser...Yazarın yanlış batılılaşmaya karşı olup aydın bir insanın nasıl olması gerektiğini anlatırken yozlaşmış ve eskide kalmış bazı toplum normlarına (cariyelik,esirlik,kadına karşı olumsuz duruş ...)karşı tutumunu da gayet açık bir şekilde görebilirsiniz. O dönemin alafrangalaşma tartışmalarına da ışık tutan bir eser... Özellikle edebiyat fakültesi öğrencileri,edebiyat öğretmenleri Tanzimat dönemi edebiyatını daha iyi anlamaları açısından muhakkak okumalıdır. Tabii o dönemi merak edip az çok eski edebiyat bilgisi olanlar da gayet zevkle okuyacaktır.
Felâtun Bey ile Râkım Efendi
Felâtun Bey ile Râkım EfendiAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201822,7bin okunma
84 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Küçük şeyler
Sezai'nin bu kitabı edebiyat dünyamızın modern anlamda yazılan ilk öykülerini örnekliyor. Bu anlamda önemli bir eser... Ancak bence bir başka önemi de o dönemde(Tanzimat Dönemi) bu kadar akıcı ve etkileyici bir dille kaleme alınan öyküler olması... Üstelik bu öykülerin o dönemin insanına, toplumuna ve kültürüne dair izler taşıması... Kitapta birçok öykü bulunmakta... Benim en beğendiklerim ise "Düğün", "Arlezyalı" ve "Pandomima" adlı öyküler... Özellikle "Düğün" hikâyesi o dönemin kadınının toplumdaki yerini göstermesi,cariyelik ve evlilik kurumuna karşı toplumun bakış açısını çok derin ve hüzünlü bir şekilde anlatması bakımından oldukça önemli...Bir şekilde bir toplum eleştirisi... "Arlezyalı" Alphonse Daudet'nin bir hikâyesinden çeviri...Hüzünlü bir aşk hikâyesi..."Pandomima" ise o dönemde Pandomim sanatçısı olan bir gencin karşılıksız bir aşka düşmesi, sergilediği oyunların aksine pek de mutlu olmayan hayatı ve sonunda güldürmeyen bir sonla hayata veda etmesi anlatılıyor. Sonuçta tüm kitap, o dönem için oldukça başarılı bir eser...Dönemin aksine modernist teknikler kullanılarak dönemin ötesinde bir eser olma özelliği göstermekte aynı zamanda...Gayet okunabilir, özellikle o dönemi incelemek açısından...
Küçük Şeyler
Küçük ŞeylerSamipaşazade Sezai · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201813,2bin okunma
Reklam
Palto
"...İşte bu şekilde St. Petersburg, Akaki Akakiyeviç'den mahrum kalmıştı ve sanki o hiç bu kentte yaşamamıştı. Hiç kimse tarafından korunup gözetilmemiş, kimsenin yakını sayılmamış, bir sineği bile iğneye tutturup mikroskopta incelemeden geçmeyen bir doğa bilgininin dahi ilgilenmediği bir varlık yitip gitmişti."
Sayfa 79 - Ren YayıneviKitabı okudu
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bir Delinin Hatıra Defteri
Kitapta Bir Delinin Hatıra Defteri, Palto ve Burun olmak üzere üç hikâye bulunmakta...İlk hikâye olan "Bir Delinin Hatıra Defteri" çok başarılı ve etkileyici bir dille kaleme alınmış. Öyle ki yazarın kullandığı tekniklerde bugün modernist romanlarda karşımıza çıkan iç monolog, bilinç akışı gibi teknikler var...Bu teknikler sayesinde
Bir Delinin Hatıra Defteri (Burun ve Palto Öyküleriyle)
Bir Delinin Hatıra Defteri (Burun ve Palto Öyküleriyle)Nikolay Gogol · Ren Kitap · 201755,7bin okunma
Bir Delinin Hatıra Defteri
"Bugün bana ilahi bir ilham kaynağı gibi gözüken bir şey oldu. Nevski Caddesi'nde birbirleriyle konuşan iki köpek aklıma geldi. Harika, diye düşündüm, şimdi yapmam gereken şeyi çok net bir şekilde görüyorum. Bu iki saçma köpeğin birbirleriyle yaptıkları konuşmaları çözmeliyim. Bunu çözünce birçok şeyi algılamayı başaracağım."
Sayfa 20 - Ren YayıneviKitabı okudu
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf
8.3/10 · 32,4bin okunma
68 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.