Leyla Arslantaş
@Leylifun
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, Editör
Lisans/Yüksek Lisans
29 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Babaya Mektup
"...Ama böylesi durumlar seyrek görülse de olağanüstüydü.Mesela eskiden sıcak yaz öğlenleri, yemekten sonra seni dükkânda,bir dirseğin tezgâha dayanmış,yorgun bir hâlde kestirirken gördüğümde ya da pazar günleri koşturmaktan bitkin bir hâlde yanımıza yazlığa geldiğinde ya da annemin ağır bir hastalığında kitaplığa tutunmuş sarsılarak ağladığında ya da benim son hastalığım sırasında sessizce Ottla'nın odasında yanıma geldiğinde,eşikte durup sadece boynunu uzattığında ve beni rahatsız etmemek için sadece elini sallayarak selamladığında.Böyle zamanlarda uzanır ve mutluluktan ağlardım,tıpkı bunları yazarken ağladığım gibi..."
Sayfa 27 - RenKitabı okudu
Babaya Mektup
"... Özellikle hatırlıyorum, çünkü onun hakkındaki ifadelerini o zaman şu düşünceyle kafama yazmıştım: "Babamın (hiç tanımadığı) bir arkadaşımla ilgili böyle konuşmasının tek nedeni onun "benim" arkadaşım olması..."
Sayfa 16 - Ren YayıneviKitabı okudu
Satranç
Kitap "Satranç" konusuyla ilgili çok mu teknik bilgiler veriyor, diye benim gibi önyargılı yaklaşan okurları tabiri caizse ters köşeye yatırıyor.Çünkü buradaki esas mesele bir oyun üzerinden bir insanın psikolojisini,özellikle de savaşın gölgesinde kalan biçimiyle gözler önüne sermek...Üstelik bunu bir psikolog gibi,psikanalitik tarzda ele almak...Tüm bunları da kısacık bir şekilde anlatmak...Ancak duygusuyla uzun ve etkileyici bir iz bırakmak...Bir eser bir konuyu,insan psikolojisi üzerinden ancak bu kadar kısa ve bu kadar derin anlatılabilirdi.Ve bunu ancak Zweig yapabilirdi...Zweig,keşke daha uzun yaşasaydın ve seni daha çok okuyabilseydik... 
Stefan Zweig 
Satranç
Okur Takip Önerileri
Babaya Mektup
Franz Kafka'nın babasına yazdığı ilişkilerine dair bazı itiraflarda bulunduğu mektubu...Hiç gönderilmemiş... Yani babası bunların hiçbirini bilmiyor.Oğlunun ona olan hislerini,aralarındaki çatışmanın sebeblerini hiç öğrenememiş... Oğlunun kişiliği üzerinde nasıl bir etki yaratmış hiç bilmiyor...O kadar gerçekçi,bir o kadar da hüzünlü bir eser...Kafka'yı bilenler onun o kişiliğinin,o naif,o kırılgan durumunun neyden kaynaklandığını bu mektupla hüzünlü bir şekilde öğreniyor.Bir baba-oğul ilişkisine acı bir şekilde şahit oluyoruz. Evet,okuyan herkes gibi ben de Kafka'ya sarılmak istedim,uzun uzun sarılmak...Son olarak canım Franz Kafka,sen iyi ki varsın! 
Franz Kafka
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı Kadın,tam bir Orhan Pamuk kitabı...Kendi tabiriyle doğu ile batıyı sandviç ettiği bir eser...Yani doğu ile batıya ait motifleri bir güzel sentezlemiş. Diğer romanlarına göre daha ön görülebilir,sürprizi olmayan,bir Pamuk romanında ne görmek istiyorsanız o olan bir eser...Hatta biraz Türk filmi kıvamında,keşke Pamuk bu romanını bir fantastik roman olarak belirleseydi.Çünkü romanda gerçekleşen olaylar realist değil,özellikle 1985 yılları için...O yüzden tür olarak bir gerçeküstü veya fantastik roman olarak değerlendirilmeli.Sonuç olarak, klasik doğu-batı sentezi,mitoloji,biraz da Türk filmi tadında bir eser...Mitolojiden yararlanmak için fazla tesadüfi şeyler olsa da Pamuk'un en kolay okunabilir,akıcı eserlerinden biri.İçerik olarak bu tarz şeyleri sevenler için tavsiye edilebilir bir kitap.Son olarak okumadan önce biraz mitoloji karıştırmakta fayda var.En azından Yunan mitolojisinden Sophokles'in "Kral Oidipus'u" ile doğudan Firdevsi'nin "Rüstem ve Sührab" ına bakmak eseri daha kolay anlamlandırabilmeyi sağlayacaktır. Keyifli okumalar... 
Kırmızı Saçlı Kadın 
Orhan Pamuk
