Bazen kalp; minik, çalışkan bir fabrika gibi heves, heyecan ve aşk üretir, biriktirir. Depo dolup taştığında, nakil için başka bir kalp bulmak lüzumu baş gösterir. Kimi kez hiç düşünmeden, mümkün olan, hatta mümkünse mümkün olmayan ilk kalbe aktarır biriktirdiğini. Yani belki de aşk, birine karşı duyulan hisler toplamından ziyade, kendi başına yetişen, sahibini arayan öksüz duyguların neticesidir. İnsan bazen kime aşık olacağını seçemez. Kalbin zamanı gelmiştir ve karşısına çıkan ilk ihtimale sarılıverir.
Hayatta bazen öyle durumlarla karşılaşırız ki bir de kaybetsek bin de kaybetsek fark etmez. Bir an önce felaketin sonucunu öğrenmek, sonra da konuyu kafamızdan atmak isteriz, tabi becerebilirsek.
Dengeli insanlar böyledir işte, her şeyi sadeleştirmeye meyillidirler, sonra da onları, daima çok geç kalarak, hayatın çeşitliliği karşısında afallerken buluruz.