Sanatın doğanın aynası olduğu anlayışı, ancak kuşkuculuk zamanlarında cazip olabilir. Sanat doğaya öykünmez, yaratılışa öykünür - kâh başka bir dünya önermek için, kâh doğanın sunduğu o kısacık vaat ânını büyütmek, onaylamak, toplumsallaştırmak için. Sanat, doğanın ancak zaman zaman göz ucuyla bize gösterdiği şey karşısında verilmiş örgütlü bir tepkidir. Sanat, potansiyel olumlanmayı hiç bitmeyen bir olumlamaya çevirmeyi amaçlar. İnsanın daha güven verici bir cevap alma umudunu ilan eder... sanatın aşkın yüzü, daima bir tür duadır.