Maclarens
@Maclarens
Gerçeğe ulaşma arzusu ve doğru olana saygı, ilerlemenin ilk adımıdır. Yapmamız gereken daha az şaşırmak ve daha çok düşünmektir.
128 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Haha :)
Huxley, 1860'ta halka açık bir tartışmada Piskopos "Sabun Sam" Wilberforce'u paspas gibi çiğnemesiyle ünlenmişti. Piskopos alaycı bir ifadeyle Huxley'e, baba tarafından mı yoksa anne tarafından mı maymun olduğunu sormuştu. Huxley buna karşılık olarak, maymun soyundan gelmekten utanmayacağını ama hitabet yeteneğini hakikati örtbas etmek için kullanan biriyle akraba çıksa utanacağını söylemişti.
Sayfa 42Kitabı okuyor
En basit örnekle ahlakın pratik temeli.
Amerikalı bir evrim biyoloğu olan Robert Trivers, akraba olmayanlar arasındaki işbirliğinin genelde karşılıklı özgecilikle mümkün olduğunu ileri sürmüştür. Kısa vadede maliyetli olan yardım davranışları, karşılık bulması halinde uzun vadede kârlı olur. Boğulmak üzere olan bir arkadaşımı kurtarırsam o da benzer durumda beni kurtarırsa ikimiz de tek başımıza olduğumuzdan daha kârlı çıkarız. Karşılıklı özgecilik, işbirliği ağlarının akrabalık ilişkileri dışına taşmasını mümkün kılar.
Sayfa 38Kitabı okuyor
Mutlak kötü veya mutlak iyi yalnızca masallarda var.
Bu ikilik çok önemlidir. Hepimiz çok iyi olsak ahlak gereksiz olurdu. Bütün insanlar sürekli birbirine hoşgörüyle yaklaşsa, kimse asla hırsızlık yapmasa, kimseyi sırtından bıçaklamasa, başkasının karısını baştan çıkarmasa tasalanacak ne kalırdı? Böyle olmadığımız çok açık ve bu da ahlaki kurallara neden ihtiyaç duyduğumuzu açıklıyor. Öte taraftan başkalarına karşı saygı ve özeni teşvik eden zilyon tane kural koysak, o yöne doğru doğal bir meylimiz olmasa hiçbir işe yaramazdı. Cam bir tabağın içine atılmış tohumlar gibi olurlardı: Hiçbiri köklenmezdi. Doğruyla yanlışı ayırmamızı sağlayan şey hem iyi hem kötü olabilme becerimizdir.
Sayfa 34Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
İnsan da sosyal bir hayvandır.
"Toplumsal içgüdüler bir hayvanın türdeşlerinin yanında kendini mutlu hissetmesini, onlara karşı belli bir sempati duymasını ve onlar için çeşitli hizmetlerde bulunmasını sağlar."
Charles Darwin
Sayfa 32Kitabı okuyor
Ahlak, pratik etkileşimlerden ve ihtiyaçlardan oluşuyor.
Ahlakı bir grup değişmez ilke ya da kanun olarak görmek dinden kaynaklanır. Bu kanunları bizim için formüle edenin Tanrı mı, insan mantığı mı yoksa bilim mi olduğu o kadar önemli değildir. Bütün bu yaklaşımların ortak noktası yukarıdan aşağı yönelmesi, temel önermeleriyse insanın nasıl davranacağını bilmediği, bunu ona birinin öğretmesinin gerekli olduğudur. Peki ya ahlak günlük sosyal etkileşimle ortaya çıkıyor, soyut bir zihinsel seviyede yaratılmıyorsa? Ya ahlak, bilimin çok sevdiği düzenli sınıflandırmaların ıskaladığı duygulardan temelleniyorsa?
Sayfa 30Kitabı okuyor
Ahlak sistemleri milyonlarca yılda şekillenmiştir.
Mesela dişi şempanzelerin, birbiriyle kavga etmiş erkek şempanzelerin ellerinden silahlarını alıp, onları barıştırmak için zorla birbirinin yanına çekiştirdiği görülmüştür. Dahası yüksek mevkideki erkekler, topluluktaki anlaşmazlıkları çözmek için sık sık tarafsız arabulucular gibi davranır. Bu topluluğu koruma kaygısı ipuçlarını, ahlakın yapıtaşlarının insanlıktan daha eski olduğu ve şu anda bulunduğumuz yere nasıl geldiğimizi açıklamak için Tanrı fikrine ihtiyaç duymadığımız şeklinde yorumluyorum.
Sayfa 28Kitabı okuyor
Bu deney bize ülke çapında yapılıyor.
Birkaç yıl önce primatların kendilerine verilen bir ödevi, salatalık dilimleri karşılığında seve seve yaptığını ama başkasına tadı çok daha iyi olan üzümlerin verildiğini gördüğünde yapmayı bıraktığını tespit etmiştik. Salatalık yiyenler sinirleniyor, ellerindeki sebzeleri yere atıyor ve grev yapıyorlardı. Gayet güzel bir yiyecek, bir arkadaşlarının daha iyisini aldığını görmeleri sonucu yenemeyecek bir şeye dönüşüyordu. Buna eşitsizlik nefreti adını taktık ve köpekler dahil başka hayvanlar üzerinde bu konuda incelemeler yapıldı.
Sayfa 24Kitabı okuyor
Bir kitabı okumaya başladı
Bir kitap okudu
398 syf.
7/10 puan verdi
·
49 günde okudu
Peki o zaman şimdiki gazlar neden yıldız olmuyor? :)
Elmalı kekin içindekiler moleküllerden oluşmuştur, şeker ya da su gibi. Moleküller de atomlardan meydana gelmiştir, karbon, oksijen, hidrojen gibi. Bu atomlar nereden geliyor? Hidrojen dışında hepsi yıldızlarda imal ediliyor. Bir yıldız, hidrojen atomlarının daha ağır atomlara dönüştürüldüğü kozmik bir mutfaktır. Yıldızlar, büyük bir bölümü hidrojen olan yıldızlar arası gaz ve tozun yoğunlaşması sonucu oluşmuşturlardır. Fakat hidrojen Kozmos'u başlatan Büyük Patlama'da meydana gelmiştir. Eğer elmalı bir keki, içindeki ilk temel maddeleri yeniden elde ederek yapmak isterseniz, her şeyden önce evreni yeniden icat etmeniz gerekir.
Sayfa 234Kitabı okudu
Özgür Düşünce Ortamı-2
Tartışırken iddiaya güç kazandırmak için otoriter davranışa ağırlık verilmemelidir. Çünkü öğretmek iddiasında olanların otoriter davranışları, öğrenmek isteyenlerin öğrenmelerini engelleyen bir ortam yaratır. Öğrenmek isteyenlerin bu duruma düşürülmesi, onları kendi yargılarını kullanmaktan alıkoyar ve üstat olarak karşılarında bulunan kişinin her sözünü sorunu çözümleyici bir yargı olarak kabul ederler.
Sayfa 209Kitabı okudu
Özgür düşünce ortamı
Evrenin, ipleri görülmeyen ve inceleme konusu yapılamayan bir tanrının ya da tanrıların elinde olan bir kukla durumunda olduğu düşüncesi, insanları binlerce yıl baskı altında tuttu ve hâlâ bazılarımızı tutuyor. Derken 2500 yıl önce, İyonya'da, yani Sisam Adası ve Doğu Ege Denizi Adaları ile günümüzde İzmir ve Aydın bölgelerine denk gelen kıyı şeridinde gelişmiş diğer Yunan kolonilerinde muhteşem bir uyanma baş gösterdi. Birden her şeyin atomlardan oluştuğuna inanan insanlar ortaya çıktı. İnsanlar ve hayvanların daha basit hayat şekillerinden geliştiğine, hastalıkların şeytan ya da tanrı işi olmadığına ve yeryüzünün Güneş çevresinde dönen bir gezegen olduğuna inanan insanlardı bunlar. Ve yıldızların çok uzaklarda bulunduğunu söylüyorlardı.
Sayfa 195Kitabı okudu
Bir şeyin nedenini öğrenmeyi, kral olmaya yeğ tutarım.
—Demokritos
Sayfa 185Kitabı okudu