Belki de tanrı, seveceğimiz kişiyle tanışmadan bizi yanlış kişilerle tanıştırıyor. Onu tanıdığımızda daha da mutlu olmamız için.
— Gabriel Garcia Marquez
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
İçimde bir yağmur sonbahardan
çalınmış... Bir kaç eylül bir de
sen senelerin ardında...
Tarabya'da bir santur
Nihavende gömülmüş.
Ümitlerim küçülür saçlarımın kırında...
Bir kaç yağmur
bir de sen,
senelerin ardında...
...Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram...