Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra

Kübra
@MaviiKek
console.log(Instagram: kahvelikitap.k);
Her insanın kendine özgü düşünceleri gizli kalmalıydı: yalnız kendi bilmeliydi bunları.
Reklam
Ellerini arkasına bağlar, kamburunu çıkarır, hiç duraklamadan dosdoğru yürürdü. Yolda durmak, kadınca bir hareketmiş.
‘Aptal kızlar, aptallıkları anlaşılmasın diye benimle alay ederler,’ dedi. ‘Orada çok kötü davranırım, pişman olursun,’ dedi. ‘Adı Füsun olan bir kızın kitaplardan anlaması mümkün değildir. Adında bile özenti var.’ dedi. Söylediklerini matematik kurallarla ispatlamaya çalıştı. ‘Adı Füsun olan kızlar insanın suratını muzip bakışlarla süzerler,’ dedi. Bu kızlar, cinsel bakımdan erkeklerden önce geliştikleri için, Selim gibileri küçümserlermiş. Güldüm. Beni kandıramadığını görünce gitmeye razı oldu. Aslında Füsun’u görmek istiyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beni yetiştirseydin hiç olmazsa, gitmeden önce. Nerelerde nelerin bulunduğunu da bildirseydin bana. Başkalarının giderken arkalarında bıraktıklarıyla nasıl bir farkı olduğunu anlatabileceğim bir söz bulsaydın bana. Şimdi, bunu içimde taşımanın acısından başka bir şey düşünemiyorum. Seni tanıdıkça bu acı artıyor. Yoldan geçen biri beni durdurup sorsa, ne cevap vereceğim? Herkes de böylece rahata kavuşacak: demek bir şey yokmuş diyecek; söyleyemediğinize göre, açıklayamadığınıza göre, ifade edemediğinize göre. Huzur içinde ayrılacaklar, beni kahredici bir çaresizlik içinde bırakıp. Huzurdan iki gözleri de kör olsun inşallah.
‘Durun, buldum. Evet, siz Dorian Gray’in Portresi’ndeki Lord Henry’ye benziyorsunuz. Tamam! Bunu da söylediler mi? Prens Paradoks olduğunuzu da söylediler mi?’
Reklam
Bunu okurken günlüğüm geldi aklıma
Defterin yapraklarını karıştırdı: ne aptalca notlar tutmuşum. Beni değerlendirmek için bu deftere başvursalar...
Birbirlerine benzeyen günler, yaşarken nasıl geçtiği anlaşılmayan günler, tarih düşürülmesi imkânsız günler. Günler birbirini kovaladı. Pazartesi oldu, sonra pazar, sonra gene pazartesi, Sonra gene pazar oldu. Yakalamaya, yetişmeye imkân yoktu; sonra gene pazar oldu. Geç kalkıldı. Kahvaltı, büyük kahvaltı, geç yapıldı.
Kübra tekrar paylaştı.
" Ama bunlar gerçekten de bahaneden ibaretti. Asıl sorun yüreksizlikti. "
Kübra tekrar paylaştı.
... Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. ...
Kübra tekrar paylaştı.
Kin aşktan daha kuvvetli ve daha sürelidir..
Reklam
Fazla soğuğun bir süre sonra verdiği sıcaklık gibiydi. İyi değildi ama ısındığını hissettiğin için iyi sandın.
Oysa, bu sizin hayatınızdır, hayatınızın en büyük bölümünün oynandığı bir sahnedir. Bütün acıları çektiğiniz halde o mutlu anda bulunmazsınız.
“Ben, seni görür görmez anlamıştım: bütün kaygısız görünüşünün altında, duygulu, içine kapanık bir insan olduğunu.”
“Kimse aydınlıkta konuşmaya cesaret edemiyor.”
“Aşk dememeye yeminliyim.” “Gene de duramadın; fakat aşk, dedin. Biz Türkler açıksözlüyüzdür. Kendimizi tutamayız. Birbirimizi ne kadar yeni tanımış olsak da, yarım saat geçmeden içimizi döker ve fakat aşk, deriz.” Metin, alnını oğuşturarak dinliyordu. “Bir saat içinde en gizli aşklarımızı, en mahrem anılarımızı ortaya koyarız. Önce genel sözler edilir; fakat Metin Bey kardeşim, insan örneklerle konuşmak istiyor, ayrıntılara girmek istiyor. Ona nasıl engel olabiliriz?
416 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.