Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mazra

Ya hikayenin kendisi? Sözcükler arzunuzun yol aldığı kanal mıdır; yoksa sadece ardıl bir düşünce, bir eklenti, insan zihninin kendisini evvelce şekillendirmiş dil öncesi isteği mazur göstermek için yaptığı bir numara mıdır?
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
Kadınlar niçin ne kadar çalışsalar da içlerini kemirip duran yetersizlik korkusunu, geri kaldıkları, daha iyi olabilecekleri ve olmaları gerektiği korkusunu dindiremiyorlardı?
Sayfa 535Kitabı okudu
Crossing those barriers between hot and cold, I forget the lukewarm boredom of life; that lukewarm state is what I fear the most. Unable to return to feeling hot or cold, to be numb within a state of room temperature. In that state, we’re nothing better than dead.
Sayfa 206Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Lost love is still love, Eddie. It takes a different form, that's all. You can't see their smile or bring them food or tousle their hair or move them around a dance floor. But when those senses weaken, another heightens. Memory. Memory becomes your partner. You nurture it. You hold it. You dance with it. "Life has to end," she said. "Love doesn't."
"Ümitlerin kaderi, biri yok olduğunda diğerinin ortaya çıkmasıdır, işte bu yüzden bunca hayal kırıklığına rağmen dünyadan silinip gitmemişlerdir."
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
"Çürüyüp fiziken yok olmak yaşamın ödülüdür."
That’s when it hit me: That was me. Water down the last dregs of happiness and turn them into bubbles to fill the void. It may be nothing more than an illusion, but it was still better than the emptiness.
"Kendini kurtar, boğulursan da en azından kıyıya doğru gittiğini bilerek ölürsün."
Sayfa 108Kitabı okudu
İnsan var oldukça gölgesi de olacaktır, olmalıdır da. Çünkü ışık varsa gölge vardır. Burada bize düşen karanlıkla bütünleşmektir. Onu yok saymak faydasız aksine tehlikelidir. Onun dilini anlayıp uzlaşmaktır çözüm. Fakat gölgeyle yüzleşmek cesaret ister, en aşağılık ve vahşi tarafınızla bir masada karşılıklı oturmak ve onun gözlerine bakmak... O masadan el sıkışarak kalkmak "büyük bir manevi güç" ister.