Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Kılınç

Biliyor musunuz, düzenli bir hayat sürüyorum, tekleyen hiçbir şey yok; olup biten ne varsa hepsi de zorunlu ve değerli şeyler.
Reklam
"Çünkü siz odadaki anlık esintilere göre eğilip bükülmek zorundasınız."
Hayat büyük bir hızla akıyordu içinde, sanki bu canlılık içinden dışarı fışkırıp tüm dünyaya yayılacakmış gibi hissediyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir şey arayan asla kaybolmaz! Ve ben aramıyordum. Ne bir adresi, ne de birini…
Yalan ancak ayrıntılarla gerçek olur! Birini kandırmanın en iyi yolu ayrıntılardır.
Reklam
Omnes vulnerant ultima necat! Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür!
Ayrıca terk etmek neden yalnızca giderek olsundu? Aslında daha çok, kalarak terk ederdi insanlar birbirlerini.
Insan bazen sevmediğinden değil, doyasıya sevebilmek için gider birbirinden...
Hayattan alacaklı olduğumuzu düşündüğümüz sürece yetinmek zordur. Oysa güç, sahip olmakla değil, yoksunluklara tahammül edebilmekle gelişir. Belki de şimdiye kadar size bunu söyleyen biriyle karşılaşmadınız.
Giysilerinin ütüsü bozulmadan mezara giren biri olmak istemiyorum. Üstüm başım biraz eskisin, sökülüp yırtılsın ki yaşadığım anlaşılsın değil mi?
Reklam
Savaş
Savaşı anlamak istiyorsanız tepedeki komutanlara ya da gökteki meleklere değil sıradan erlerin gözlerinin içine bakmanız gerekir.
Sayfa 258Kitabı okudu
1600’lerde Kahire’ye ya da İstanbul’a seyahat ettiğinizde çok kültürlü ve hoşgörülü metropollerle karşılaşırdınız; Sünniler, Şiiler, Ortodoks Hristiyanlar, Katolikler, Ermeniler, Kıptiler, Yahudiler hatta zaman zaman Hindular bile görece uyum içinde hep birlikte yaşarlardı. Osmanlı İmparatorluğu dini sebeplerle ayrımcılık yapsa ve aralarında kendilerince çatışmalar yaşansa da Avrupa’yla karşılaştırıldığında özgürlüklerle dolu bir cennetti. O dönem Paris ya da Londra’sı, üzerinden dini radikallik akan, sadece hakim grupların barınabildiği topraklardı. Londra’da Katolikler, Paris’te Protestanlar öldürülürken, Yahudiler şehirlerden sürülür, Müslümanlar ise şehirlere adım bile atamazdı. Yine de Bilimsel Devrim, Kahire veya İstanbul yerine Londra ve Paris’te başladı.
Sayfa 208Kitabı okudu
Tarih tek bir anlatı değildir; aksine binlerce çeşitli anlatıdan meydana gelir. Neyi anlatmayı seçersek, bir diğerini susturmayı tercih etmiş oluruz.
Sayfa 186Kitabı okudu
İnsanım ve insani olan hiçbir şey bana yabancı değildir.
Sayfa 134Kitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.