Herkes biliyordur sanırım artık benim ÖlmedenÖnceOkunmasıGereken1001kitapListe takıntımı :)))
Bu yılki 1baska liste hedefim
benim liste takıntım bitmez tabi :)))
TürkEdebiyatındaOkunmasıGereken100Eser olan kitapları bitirmek umarım biter😁🙈😁
1.
Kitapların sağı-solu yoktur, olmaz. Kitapların dini, dili, ırkı yoktur, olmaz. Ama bu kitabın var. Kitap ayırt etmem elime ne geçerse okurum, vardır onun içinde de güzel şeyler diye düşünür okurum. Ama bu kitapda ki olumsuzlukları anlatmaya çalışacağım. Öncelikle konudan kitaptan bağımsız bir şekilde, yahu arkadaş 260 sayfa kitap çıkarmışın ve
Yine geldi entelektüel duyar kasanlar, faşistlikle suçlayanlar, abi tavsiyesi verenler. Bu benim özgürlüğümdür ve sizin özgürlüğünüz benim özgürlüğüme müdahele ettiği anda biter. Kitaba yaptığım incelemeden tarihi nerelerden öğrendiğimi, hangi dizileri bile izlediğimin tespiti bile muazzam. Güldürdünüz akşam akşam.
Ben şiirden anlamıyorum, şiir sevmiyorum. Ama Nazımın serbest ölçüdeki şiirlerini okurken mest olmuştum. Şiir var şiir var. Birkaç incelemeye gözüm takıldı 68 sayfa kitaptan 5 CÜMLE alabilmiş, şiir değil bak cümle. Kim neden ünlendirdi nasıl sevildi bilemiyorum önermiyorum tavsiye etmiyorum. Ve ciddiyetle annemin yazdığı şiirlerin çok daha iyi olduğunu iddaa ediyorum.
Şekil A=>youtu.be/fbLejtJeEqQ
Yusuf Akçura kesinlikle boş bir idealin peşinde koşan hayalperest bir kişilik değildi. Amacı yüce Türk milletinin dilinin yozlaşmadan sıyrılıp özüne dönmesiydi. İttihat ve terakki cemiyetinde yer almış, jön Türklere katılmış, mütareke zamanında Anadolu’ya geçmiş, ilk Meclis’te milletvekilliği yapmış ve Türk tarih kurumu başkanlığı yapmış bir zattır. Yazdığı bu kitapta da Türkçülüğe katkısı olan kişilerin kronolojik sıralamasını yapmış ve kendi üslubuyla değerlendirmiştir.
İncelememi çok sevdiğim bir söz ile bitirmek istiyorum.
"Bizim ırkçılığımız hayasız bir renk ayrımcılığı değil, Türk'e düşman olan soysuzlara karşıdır!"
Hüseyin Nihâl Atsız
Birini güzel olduğu için sevmezsin ki
Sen sevdiğin için güzeldir o
Sırf sen seviyorsun diye herkesten farklıdır
Herkesten başka bakar gözleri
Onu özel kılan sensin
Senin sevgin...
İlk defa bilim-kurgu romanı okumanın heyecanı içerisindeyim belki de en efsanevi yazarı ile başladım bu işe Isaac Asımov. Bu kitap fazlasıyla beni tatmin etti, ufkumu genişletti, heyecanlandırdı, bilime karşı inancımı bir kez daha yineledi. 1939 yılından bahsediyoruz bakın iyi düşünün 1939 yılı Almanların Hitler öncülüğünde Sovyetler ile karşı karşıya geldiği, Çekoslovakyanın Almanlar tarafından istila edildiği, İspanya iç savaşının olduğu, kısacası dünyamızda yine masumların katlediği bir ortamda yazılıyor. Bu süper beyin Isaac amcamız müthiş hayal gücü ile ilk defa robot kelimesini üreten şahsiyettir. Kanunları o belirlemiştir. Yazdığı kısa öyküler ise bambaşka bir boyuttur. Çocuk bakıcısı olarak karşımıza çıkan robot gelişen bilim ile insanları küçümşeyen egoist bir varlığa, gama ışınlarından sarhoşluğa uzanan birbiriyle de bağlantılı müthiş bir aksiyon sunuyor. Hikayeleri robopsikolog olan Susan Calvinin ağzından dinliyoruz. Robbie hikayesi çok iyiydi bu arada. Keyifle okunması gerekenlerden. Klasiklerden, aşk hikayelerinden sıkıldıysanız kesinlikle okuyun.
Ben RobotIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 20227,3bin okunma
Kızların kaderimiydi annelerine benzeyen?Rayiha’nın erken ölümü annesinin ölümü gibi..Ya Fevziye’nin annesi Rayiha gibi kaçarak evlenmesi...Her kız biraz annesine benzer...Her kızın kaderi annesinin kaderine...Bozacı Mevlüt ben kıyamete kadar boza satacağım dedi kitap biterken...Babası 21 yaşındaki Mevlüt’e tokat attığında vurma baba ben artık 21 yaşındayım demesinin, Bozacı Mevlüt’ün
askerdeyken dönüşte nereye gideceğini, gidecek bir evinin olmadığını düşünmesinin bana verdiği hüznü unutmayacağım...