Okuma alışkanlığımı kazandığım ve okurken ağladığım ilk kitaptı. Kitabı okumadım, adeta yaşadım..
Muhteşem bir kurgu ve akıcı bir anlatım. Khaled Hosseini'yi ilk Bin Muhteşem Güneş ile tanımıştım. Sonrasında Uçurtma Avcısını da okudum, her iki kitapta sürükleyici ve harika.. Ve Dağlar Yankılandı adlı kitabını da yakın zamanda okumayı düşünüyorum..
Yine bir savaş hikâyesi.. Ardında yitirilen hayatlar, kaybolan gençlikler, hüzünler, dertler ve nihayetinde savaşların sonucunda en ağır bedel ödeyen kadın ve çocuklar!…
Şeriatın hakim olduğu Afganistan gibi ülkelerde kız çocukları daha dünyaya geldikleri andan itibaren yaşam mücadeleleri veriyorlar. Khaled Hosseini Bin Muhteşem Güneş'de "KADIN" olmanın zorluğunu , kadın olarak doğmanın en baştan bir ayıp olarak görüldüğü toplumda Harami Meryem ve Leyla'nın kesişen kaderlerini anlatıyor. Bir yüreğe bu kadar acı nasıl sığar bilmiyorum. Okurken hem ağlayıp hem de, günümüzde de hâlâ böyle olayların, zihinlerin var olduğunu bildiğim ve kabul edemediğim için sinirlendiğim toplum yapısını anlatan eser.. Tüm duyguları hissettim ve yaşadım, aşk, sevgi, merhamet, öfke, masumluk, pişmanlık.... Kesinlikle okunması gereken bir kitap..
İyi okumalar
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,9bin okunma
"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin."
Sabahattin Ali'nin okuduğum ilk kitabıydı. Okumayı çok istiyordum "Aşkı en iyi anlatan kitap" tanımıyla bi yerde görmüştüm ve tesadüfen bi arkadaşım doğum günümde almıştı. Üç yıl olmuş ilk sayfasına tarih yazmışım :))
Sabahattin Ali'nin bütün kitapları mükemmel. Kesinlikle hepsi okunmalı Kürk Mantolu Madonna defalarca okunmalı..
İyi okumalar
15 Nisan 1934 .
Biri Yahudi olarak dünyaya geldi , diğeri Alman olarak ...
Umutları da aynıydı , ölümleri de.
Tel örgünün iki tarafında farklı hayat yaşayan 2 çocuğun dostluğunu ve Almanların Yahudilere yıllarca uyguladığı soykırımı konu alan, çocuk kitabı sanılan ama çocuk kitabı olmayan kitap...
Sürükleyici ve akıcı anlatım. Bir günde okumuştum ve hemen ardından annemle filmini de izlemiştik filmi de çok güzeldi tavsiye ederim.
İyi okumalar
SAVAŞ; yazılması beş harf
Yaşanması aylar belki de yıllar
Etkisi ise ömür boyu...
Sonra El Mitra, bize Aşktan Söz Et, dedi. El Mustafa da başını kaldırdı, halka baktı ve o anda halkın üzerine bir sükûnet çöktü. El Mustafa gür bir sesle dedi ki: Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin…Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle.
Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi. Hem besler, büyütür hem de budar sizi.
Yalnız seninle güçlüyüm.
Sen olmasan bir anlamım olamaz.
Sev beni.
Yaşayacağız.
Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım.
Sen onardın beni.
Tuttun elimden kaldırdın.
Bende ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni, kutsadım.
Cemal Süreya
Olur biter
Geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen,
Geçip gitmeyen.
Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama...
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana..
Câhit Sıtkı Tarancı
Nilgün Marmara intihar ettikten sonra eşi; "Şiir yazdığını bile bilmezdim, bir kenarda pıtır pıtır birşeyler yazardı." demiş. İşte bu kadar basit her şey.
Anlaşılamamak; birbirine en yakın iki insanın arasındaki en derin uçurummuş.