Malum aceleye gelmiş tanışıklıklar, ekseriyetle aslında hiç tanışılmadığının fark edilmesiyle noktalanır. Güzel şeyler hızla; doğru ve emniyetli olanlarsa zamana yayıp bekleyerek yaşananlardır.
Belli belirsiz girdim hayatlara
Var mıydım? Varlığımı kanıtlayamam,
Hiç yok muydum? Gölgemi yok sayamam.
Bir akşamüstü çıkıyorum cama
Gölgemi arıyorum varlığımı kanıtlamak için
Gölgem görünmüyor
O zaman diyorum yokum!
Ama sözler aksini gösteriyor
Varlığı ve yokluğu kanıtlamak ne zor iş
İki kavram bedenimde
Can çekişiyor
Bazen bakıyorum var olmuşum
Bazen bakıyorum hiç olmamışım
İkisini de kanıtlayamıyorum
Sözler belki de
Yetersizdir kanıtlamaya
Davranışlar ise uyumsuz.
Kendim için var olmalı,
Ve bu durumu sorgulamayı bırakmalı
-Melike Selin
Hafifçe ısırılmış bir elmanın dilindeyim
Elmanın kokusundayım
Anısındayım -kimbilir kimin-
Anılarda görünür, düşlerde görünmez insan
Düşlerde görünen anlamlardır
Özelliklerdir bir de belli belirsiz.
Ve
İnsansız anı yoktur. Var mıdır?
Edip Can Sever
Yabancıları hep uzakta arıyor insan,
Oysa yabancılar hep yakınımızda
Bu yabancılar tanıdığımı zannettiğim insanlar,
Bu yabancılar bazen emin olduğum bazı duygular
Bu yabancılardan biri de bazen benim.
Bazen yabancıyım en çok da kendime.
Aynaya bakıyorum, baktığım kişi sanki bir yabancı
Bu yabancının gözleri bir farklı bakıyor
Sanki bana ait
YAŞAMADAN ÖĞRENMEK
Yaşandı, öğrendin işte demek ne kolay
Ne kolay her şeyi tecrübe diye adlandırmak
Ben tecrübe etmek istemiyorum
Ben yaşamadan öğrenmek istiyorum
Olduktan sonra ders almak istemiyorum
İstemiyorum ağladıktan sonra kendimi teselli etmek
Ben hiç ağlamamak istiyorum,
İnsan acı çekmeden öğrensin bazı şeyleri
Görerek, duyarak, hissederek öğrensin
“Ne güzel ders çıkardım bak!” Demek istemiyorum.
Ben bu dersi sevmiyorum.
Ben dersimi almak istemiyorum.
Yaşamadan öğrenmek istiyorum.
Yaşamadan öğrenmek istiyorum mutlu olmak nasıldır.
Yaşamadan öğrenmek istiyorum sevmeyi ve sevilmeyi
Bu duyguları yaşamadan önceden hissetmek istiyorum
Yaşamadan öğreneyim ki kimse canımı acıtmasın!
Yaşamadan öğreneyim ki “Ne güzel ders oldu be!” Dediklerim ince bir sızı olarak içinde kalmasın.
Ben yaşamadan öğrenmek istiyorum; hem de her şeyi.
Hikâyelerin ve kişilerin pek çok yüzü var. Sakın birine odaklanıp ben o hikâyeyi zaten biliyorum ya da ben o kişiyi çok iyi tanıyorum deme. Yanılırsın.
Bu kitap hakkında söylemek istediğim çok şey var. Öncelikle yazara teşekkür etmek istiyorum. Uzun zamandır hiçbir kitap içimi bu kadar ısıtmamıştı. Zaten onun da amaçlarından biri buydu, kilometrelerce öteden yazılan bir kitabın kalbimizde varlığını hissettirmesi. Karakterler kitabın sonunda huzura kavuştuğu için mutluyum, benim de içim huzurla