Melek Erol

Melek Erol
@Melodinizzz
Ruhumun somutlaştırılıp ete kemiğe büründüğü yer
Öğrenci
Üniversite
26 Haziran
10 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Tek kolunun üzerine doğrulup o parlak, güzel, mavi gözlerini aya doğru çevirdi. Titrek bir sesle, "Yaşamak istiyorum," dedi Ruby.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Ama dediğim gibi bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
"Peki, en iyisine de hazırlıklı olmamız gerekmez mi?" dedi Anne yalvarır gibi. "Zira iyi şeyler de tıpkı kötü şeyler gibi bir anda olabilir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu durumun sizin için ne kadar ağır ve acı verici olduğunu biliyorum. Sizi küçük düşürdüm, ama biliyorsunuz, seven kişi kırgınlığını kolay unutur. Ve siz beni seviyorsunuz!
Babaannem, insan bir şeyi çok isterse mutlaka olur, derdi. Yeter ki insan içinden, içinin derinliklerinden istesinmiş.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
ertesi gün
Zaman zaman onu bu kadar sık görmemeye karar verdiğim oldu. Peki bunu uygulayacak biri var mı? Her gün kendimi kandırmaya çalışıp yemin billah ediyorum: Bir kez olsun onu yarın görme diye. Ertesi gün olunca yine karşı konulamaz bir sebep buluyor, ne olduğunu anlamadan bakıyorum onun yanındayım
Acı
Onu aklımdan çıkaramıyordum. Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Ama bu ülkede insanlar ancak bir tek durumda eşit yaratılmış kişiler haline gelirler-bir yoksulu Rockefeller Ailesi'nin bir ferdiyle, bir budalayı Einstein ile, cahil bir kişiyi bir kolej müdürüyle eşit gören tek bir kurum vardır. Bu kurum da, baylar, hukuk kurumudur.
Duygusalların kaderi sadece tahmin edilebilir olmakla kalmaz, çoğu zaman başlarına geleni hak etmiş olurlar.
Ve keza rahm-i mâderden dünyaya gelen çocuk;mâhut tünelde çektiği sıkıcı, ezici zahmet neticesinde dünya saadetine nâil olabiliyor.