Tamam sen benim en ağır mağlubiyetimsin, kabul ediyorum da bir mantık hatası var. Silahı bana sen uzattıktan sonra benim şarjöre koyacağım merminin bir önemi var mı ki? Sen bana o silahı uzatmasaydın ben sana sarılırdım.Keşke mermiler sosyalist olsaydı. En azından benim kafatasım yerine sadece berlin duvarı yıkılırdı.Benim hatam tanıştığımız gün kalbimin bütün kartlarını sana vermiş olmamdı. Fakat ortadoğuda kartların sürekli dağıtıldığını unutmuşum gözlerine bakarken. Gözlerin diyorum, günahkar kavimlere peygamber olmak ister gibi bakıyor..Şimdi kim katil kim suçsuz bilinmez.Biliyor musun 1835'de samuel colt adında bir adam icat etmiş bana uzattığın revolver tabancayı. Keşke hiç uzatmasaydın. Bir meyhane de oturup rakı söyler, yüzüne bakarken ibrahimi yakmayan söğüt ağaçlarından bahsederdim sana. Çok gücüme gidiyor! Gençliğimin baharında dışarıyı izlediğim tek penceremi taşladın sen..
"Uzun yıllar yalnız kalmam gerekiyor. Kafamı dağıtmam için tek SARSINTI yetmez, binlerce çekiç darbesi lazım. Kendimi toparlayınca bulurum ben seni." Herkese hitap eder mi bilmiyorum ama, mutluysanız okumayın :) Kitabı okurken çektiği acıları hissediyor gibi canım acıdı resmen :)