Küçük bir adanın başına gelenler üzerinden dünyayı yöneten insanlara çok büyük bir eleştiri yapmış Livaneli. Hem bu kadar yalın bir dille sade bir şekilde yazılmış olup hem de bu kadar etkili olabilmesi çok etkileyici. Livaneli ile oldukça geç tanıştım. Ama tanıştığıma oldukça memnun bir şekilde ilk kitabımı bitiriyorum.
Son Ada'nın ilk zamanları gibi yaşamak gerçekten mümkün mü acaba? Ya da her güzel şeyin bir acı sonu olmak zorunda mı gerçekten?
İnsanlık bu kadar güzel bir hayat yaşamak varken nasıl güçten delirmiş bir şekilde, mutsuz, anlamsız, sevgisiz yaşayabiliyor ki?