Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Milenanın Kafkası

Milenanın Kafkası
@MilenaninKafkasi
Sakarya Üniversitesi- Coğrafya Mezunu, Sakarya Üniversitesi- Jeomorfolog- Cbs Uzmanı- Coğrafyacı Okur- Yazar- Çizer- Boyar- Yaşar.
70 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Gel Dese
Bir ses bana: “Gel!” dese, ben o sesi işitsem Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem
Reklam
EŞDEĞERİYLE YAN
Eşdeğeriyle yan yana yürürken Cehennem sokağında birey olmak, Ve en inceldikten sonra İlkel sözcüklerle konuşmak seninle. Saat beş nalburları pencerelerden Madeni paralar gösteriyorlar, Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık, Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey. Hiç bir şeyim yok akıp giden sokaktan başka Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hoşgörü, adap
Meclis’te muhalefet olmasını özellikle teşvik ediyordu. “Meclis’i oyun olsun diye mi kurduk? Bilakis, fikir ve kanaatleri açıkça söylesinler diye kurduk, elbette tenkit edecekler, tenkit de vazifedir, niçin sinirleniyorsunuz, yoksa kendinizden emin değil misiniz, icraatınızda müdafaa edemeyeceğiniz noktalar mı var?” diyordu.
Sayfa 124
Bir gün Hacı Derviş dayanamadı... “Paşam bu hengamede kim hesap soracak” dedi. Mustafa Kemal’in cevabı ibretlikti. “Gün gelir, millet benden de başkasından da tek tek hesap sorar, biz bugün hesabımızı eksiksiz yazalım, millet de yarın parasının nereye harcandığını bilsin” dedi.
Sayfa 95 - Kırmızıkedi
Reklam
Eskiden bizim evin karşısında armut bahçeleri vardı. Çocuklar armut çalardı. Şimdi açık otopark var. Çocuklar oto teybi çalıyorlar. Aslında pek fazla bir şey değişmedi.
Sayfa 144
Bataklıkta dans ediyoruz. Bataklıkta olduğumuzu hatırlatanları boğarak. Kıyametin tek adaleti, herkes için kopması.
Sayfa 85
Ortaokulda bir sınıf başkanımız vardı, sadece ön dişlerini fırçalardı. Arka taraftaki dişler nasılsa fazla gözükmüyor diye. O zamanlar garip geliyordu bu davranışı, ama neden öyle yaptığını şimdi anlıyorum. Çürümeyi kimsenin taktığı yok aslında, çürümekten zevk alıyoruz. Yeter ki o çürükler görünür yerde olmasın.
Sayfa 59 - İletişim
Sevdiğiniz biri öldükten sonra yaşama tekrar devam etmek, bisiklet kullanmayı öğrenmeye benziyor. Ama yokuş aşağı giden bir bisiklet oluyor bu.
Sayfa 12
" Özgürlük " ne okkalı lâf!... Belki önemli olan, kavramlara boşverip, eylemlere bakmak --- düşünülecek birşey değildir özgürlük; yapılacak birşeydir : sonradan, bir eylemimden sonra da, geri dönüp bakarak, " Acaba bunu özgürce mi yaptım; yoksa..." diye düşünmenin hiçbir anlamı yoktur ---- zaten yaptığımı yapmışımdır...
Sayfa 119 - metis
Reklam
ben özgür olamıyorum; yani, o bana egemen olamıyor---- dolayısıyla, ben ona egemen olmalıyım ki, özgür olabileyim... ben ona egemen olduğumda, o bana egemen olabilecek.
Sayfa 91 - metis
Galiba ölmek istiyor. Ölmemi --- ölmeyi --- istiyor. Ölümü istiyor. Çünkü, benim ölüme en yakın geldiğim zamanlar, onun en çok uyarıldığı, heyecanlandığı durumlar oluyor -- demek ki, yaşadıklarının anlamını ölümde görüyor --- benim ölümümde...
Sayfa 66 - metis
Türkler, ne zaman millî harsa (kültüre) kıymet vermeyerek ecnebi (yabancı) irfana kıymet vermişlerse ve kendi milletlerini beğenmeyip başka milletlerin mukallit (taklitçisi) ve perestişkârı (tapıcısı) olmuşlarsa, bir göç felaketine uğramışlardır.
Sayfa 107
''hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka keşke yalnız bunun için sevseydim seni.'' Sevmek için bahane aramak. Sevmeyi sevmek, böyle bir şey işte.
Söylediklerimiz ve Duruşumuz.
"Hayır, onların acılarını anlamıyordu. Vaziyeti idareden anlıyordu. Oysa biraz önce, aynı kürsüden vaziyeti idare edenlere karşı ne sözler edilmişti." demiş yazarımız. Tıpkı yukarıda söylediği gibi değil mi hayatımız ve yaptıklarımız? Sayıp sövüyoruz, ardından ilk biz yapıyoruz sövdüklerimizi.
Sayfa 41
Reklam
Mavi Gözlü Dev
O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Mini minnacıktı kadın. Rahata acıktı kadın yoruldu devin büyük yolunda. Ve elveda! deyip mavi gözlü deve, girdi zengin bir cücenin kolunda bahçesinde ebruli hanımeli açan eve.
Gençliğimde kendimi çekici bir erkek sanırdım, ama bu sanımı benimle paylaşacak bir kadın çıkmadığı için, bir süre ortalıkta mahzun ve kalbi kırılmış olarak dolaşmayı denedim.
Sayfa 20 - İletişim Yayınları
Çocukluğumda tuhaf bir dertten mustariptim. Gözlerimin önünde çoğunluka güçlü ve ai ışıkların eşlik ettiği çeşitli görüntüler beliriyordu. Bu görüntüler gerçek objeleri görmemi engelliyor ve düşünce hareketlerimi etkiliyordu.
Sayfa 12 - say yayınları