Yere yakın yıldızlara uzak... Kitabın adını son bölümde çok daha iyi anlıyoruz. Ben kitabın işleyişini beğendim. Uzun zaman sonra okuduğum bir gençlik kitabı olduğu için beni sarmayacağını düşünmüştüm ama düşündüğüm gibi olmadı açıkçası. Ama bence kitabın ilerleyen kısımlarında her bölümün aynılaşması biraz sıkmaya başladı. Son bölümü okuduğumda ise bence bu kadar yavan bir şekilde bitmemeliydi dedim. Sonu bana biraz duygu katılarak bitmek istenmiş ama olmamış gibi geldi. Yani bende o etkiyi yaratmadı. Son bölümünü hızlı hızlı göz gezdirerek bitirirecektim neredeyse. Ama gençlik kitaplarında farklı bir konu arama içerisindeki birisine tavsiye edebileceğim bir kitap olurdu.
Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor. Bütün sevgi sözleri kalbinde cezaya dönüyor. Kirpiklerin hiçbir güzellikle halkalanmıyor. Baktığın bütün sular yeraltına çekiliyor. Sevmek korkusu ayrılıktan çok önce acı veriyor. Dünyanın bütün cenazeleri evinin önünden kalkıyor. Her gün bir arkadaşın büyüdüğünüz zamanlarda kayboluyor. Girdiğin çıktığın bütün kapıların önünde yabancı, ardında yalnızlık olup kalıyorsun. Ne, biliyormusun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun.