“Kişi” (person) sözcüğünün ilk anlamının ‘maske’ olması büyük olasılıkla basit bir tarihsel rastlantı değildir. Daha ziyade herkesin her zaman ve her yerde, az çok farkında olarak belli bir rolü oynadığı gerçeğinin kabulüdür bu.”
(s. 30)
“İnsanın yirmi dokuz yaşından sonra artık sevemediğini, duygulanma yetisinin yeniden açığa çıkması için kırk dokuz yaşına gelmeyi beklemesi gerektiğini okuyunca, ayağımızın altındaki zeminin çöktüğünü duyumsuyorsunuz.”