Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını...
23 Nisan; Türk milletinin iradesinin günün çocukları yarının büyüklerine armağan edilmesi, aslında emanet edilmesidir. Gelecek nesillere verilen bu emanet, millet iradesinin üstünde başka bir irade tanımamanın nesilden nesile aktarılması, iradenin önemine dair bir işarettir.
Türk; devleti ve milletiyle ayağa kalktı! Çelme takılmasına, tökezlemesine, yere düşmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Hepimiz birer Türk bayrağıyız. Bayrağı kirletmeyeceğiz. Gök çadırımız, güneş bayrağımız olana dek ülkü dolu kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz!
"Bazı dağlar vardır; başları dik, gururlu ve sakin dururlar. Büyük patlama oluncaya dek hiç kimse o dağların bağrında yanıp duran ateşi fark etmemiştir."
Biz, kökü mâziye dayanan, mâziden almış olduğu sorumluluğu istikbâle taşıma gayretinde olan, inanç, mefkure ve ülkü taşlarıyla döşenmiş, uzun ve meşakkatli bir yolun üzerinde azimle yürüme kararlılığı gösteren dâvâ arkadaşlarıyız.
Orhun Abideleri'nde kullanılan üslup, incelik, hitabet, kavramlar ve edebi zevk, abidelerden de evvel var olan ve uzun yıllar süre gelen bir milliyet şuur ve ruhunun neticesidir.