Özellikle ilk bölümler klasik bir Ramazan kitabı. Fakat "Ramazan Katliamı" başlıklı kısım beni çok şaşırttı. Hiç bir kaynak göstermeyip bu kadar sert ve keskin hükümlerde bulunmak benim anlayabileceğim bir şey değil. Bana sorarsanız Yıldız Hocanın mantığıyla hareket ederek günümüz toplumunda birçok genci hatta bırakın gençleri belki yaşı belli bir yere gelmiş insanları bile camilere getiremeyiz. Aşırılıklara, keyfi uygulama ve içi boşaltılmış bitatlara elbette ben de karşıyım. Fakat bazı bazı bitatlarda güzel olabilir. Allah'ın bütün bunlara karşı çıktığına nasıl emin olabiliyor? Dini kolaylaştırmak ve sevdirmek Peygamberimizin tavsiyesi değil mi hem? Benim için doğrusu bu, ben kendim için böyle yapmayı ve yaşamayı seçiyorum, bunu öneriyorum gibi bir üslubu olsa ona da saygı duyarım, hatta belki imrenirim bile. Fakat tüm Ramazan programlarını toptan reddetip hepsini birden şerli ilan etmek de neyin nesi oluyor? Artık ben bilemiyorum. Bir ihtimal belki de doğrusu odur. Ama bunun için de benim aklımı ve kalbimi ikna etmesini beklerim. Aşırıya kaçmadan Ramazan'ı değerlendirmeye ve dinimizin uygun gördüğünü bildiğim sınırlar içinde kalarak bu aya özgü buluşma ve iftarlara katılmaya çalışacağım kendi adıma. Zaten pek fazla da yok.