Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa

Vicdan, Dinin yerini tutabilir mi ?
İyi vicdana sahib olabilmek için iyi bir din terbiyesi almış, ahlâkan çok yükselmiş, terbiyeli muhitlerde yaşamış olmak lâzımdır. Binâenaleyh, yalnız başına vicdân, insana, ne gaye-i hilkatını bildirir, ne gideceği yolu gösterebilir, ne de hayır ve şerri ayırdedebilir. Aynı zamanda hak ve vazîfenin, hayır ve fazîletin kâfi derecede ne mi'yârı, ne de kuvve-i te'yîdiyesi olamaz. Vicdân, dalâlete düşmemek ve yolunu şaşırmamak için kendisine yol gösterecek bir rehbere muhtaçtır ki, o da Vahy-i İlâhî'dir; Din'dir. Hakiki bir din terbiyesi almış, bu terbiyeden az çok istifade etmiş insanların vicdanlarıdır ki, kendilerini tamâmen fenâlıktan alıkoyarak fazilet yoluna sevkedebilir.
Reklam
Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bi't-tecrübe sebeb-i bereket olduğu gibi; israf etmek ile zekât vermemek, sebeb-i ref'-i bereket olduğuna hadsiz vakıat vardır. İslâm hükemasının Eflatun'u ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhî-i meşhur Ebu Ali İbn-i Sina, yalnız tıp noktasında كُلُوا وَ اشْرَبُوا وَ لَا تُسْرِفُوا âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş: "İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır: Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır. Yani kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir. "
Her Zamanda Farklı Bir Günah Yayılabilir
Günahlar şeytanın okları gibidir. Şeytan, onlarla bizi vurmaya çalışır. Zaman zaman bazı günahları biraz daha fazla öne çıkarabilir. Mü'minler basiretli olup, öne çıkan günahlara karşı daha tedbirli olmalıdırlar. Bu asırda zina ve faiz bütün günahların önüne geçmiş durumdadır. Adeta her kapı bu iki günaha açıliyor gibidir. İnsan canı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Günah Basamakları
Allah'ı inkâr etmek, Peygamber'i inkar etmek, bütünü veya bir bölümü ile Kur'an'ı inkâr etmek en büyük günahtır. Böyle birinin tevbe etmeden ölmesi durumunda yaşadığı yer ve geçmişi ne olursa olsun varacağı menzil sonsuz cehennemdir. Allah böyle bir akıbetten korusun. Bunun bir benzeri de iman esasları diye bilinen; meleklere,
Yardımcılarından Kaç!
Şeytan işini görürken yardımcılar kullanır. Allah'ı inkâr eden, Peygamber aleyhisselamı kabul etmeyen, Kur'an'a inanmayan biri onun yardımcısıdır. İman etse de Allah'ı zikirde, ibadette nasibi kıt olan da onun yardımcısıdır. Mü'min olduğunu söylediği hâlde Allah'ın düşmanları ile iç içe olan onun yardımcısıdır. Bilerek veya bilmeyerek ona çalışır. Bâtılın gücünü artıran, reklamını yapan onun adamıdır, ona çalışır.
Reklam
Boş İşlerin Adamları Değiliz
Dünya ve ahirete faydası olmayan işler boş uğraşlardır. Boş işler adı üstünde boştur da diyemeyiz. Her boş işin içi günahla doludur. Boş sözler, boş yürüyüşler, boş bakışlar, boş dinlemeler ahiretten kırpıp dünyaya getirilen şeylerdir. Bu hususta Kur'an'imizin şu ayetlerini zaman zaman hatırlayıp okumalıyız: "Onlar boş işlerden uzak dururlar." (Mu'minun, 3) “Onlar yalan söze katılmazlar. Boş iş gördüler mi uzak dururlar." (Furkan, 72) "Boş söz duyunca uzaklaşırlar." (Kasas, 65) Bu ayetler mü'min insana hitap etmektedir. Mü'min seviyesi bu seviyedir. Cennet nimetlerine aday insan ile yaşadığı dünyayı cennet zanneden arasındaki fark bu frekanstır. Bugün artık iletişim cihazları bir ‘boş insan’ projesi hizmetinde çalışmaktadır adeta. Hayatın içi boşaltılmış, en mukaddes değerler bile bir eğlence konusu durumuna getirilmiştir. Ahiret endişesi ile yaşayan mü'minler bu koca dünyanın garipleri durumuna düşmüşlerdir. Elhamdülillah. Ne büyük nimettir, Allah'tan yana tavır koyduğu için bir insanın garip kalması, ahiret ciddiyeti ile yaşadığı için boş dünyanın boş insanlarıarasında yer bulamaması büyük bir nimettir. Kim bu garipliği yaşıyorsa şükretsin, kıymetini bilsin. Boş ve ölümlü dünyadan ölümsüz cennetleri yakalayan yürekli ve beyinleri dolu insanlar olmak bir gariplik gerektiriyorsa o gariplik için asırlarca yol yürümeye bile değmez mi?
İffet Baş Tacımız
İffet, kirlenmemiş ve bozulmamış kalma olarak anlaşılabilir. İnsanın namus en önde olmak üzere Allah'ın korunmasını emrettiği değerlerini koruması bir iffet mücadelesidir. Şeytanın bu dünyada istediği insan tipi iffeti olmayan insanlardır. Allah'ın emrettiği ise cinsellikten ahlâkın farklı başlıklarına kadar bütün alanlarda korunmuş,
İnsanların birbirlerine emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'lmünker (iyiliği yaymak ve kötülüğü engellemek) yapmadığını ilave edersek durumun ne kadar büyük bir risk taşıdığını da kavramış oluruz. Evliliğin şeytana karşı iffet mücadelesi olarak anlaşılması yerine insanlarin birbirlerine gösterişi olarak anlaşıldığı dünyada zinadan pek çok sapıklığa kadar her şey kötülüğe doğru kaymaktadır. Biz Müslüman nesil olarak gidişata göre yaşama yerine gidişatı dinimize göre yönlendirme heyecanı taşıyacağız. Ümmet olmamızın gereği budur.
Mizah Doğaldır
Kainatı kuşatan ve bizi ahirete hazırlayan bir dine iman ediyor olmamız, gülmeyi kendimize haram etmemizi gerektirmiyor. Güleriz, neşeleniriz, şakalaşırız. Mizah bize yabancı değildir. Peygamber aleyhisselam da şaka yapmıştır, mizahı reddetmemiştir. Bize uygun olmayan mizah eksenli bir hayat yaşamak ne zaman gülüneceğini, ne zaman ağlanacağını karıştırmaktır. Ibadeti de mizahla karıştırmak bizim dışımızdaki bir tutumdur. Belli bir ülfet ve muhabbet sağlanması için mizah denebilecek sözlerin kullanılması ve işlerin yapılması gereklidir de. Sürekli gergin insanların dindarlıklarında da sorun olabilir. Özellikle aile ortamının sürekli gergin ve ciddi konular etrafında tutulması hatalı sonuçlara götürebilir. Mizah, insanlar arasında bir ülfet hatta belli bir düzeyde eğitim konusu olarak görülmelidir. Ancak; a- Dinle eğlenmenin olmadığı, mukaddesatın seviyesiz ortama çekilmediği, b- Yalana kalıp ve gerekçe oluşturulmadığı, c- İnsanların özel hayatını ve mahremlerini teşhir etmeyip şahsiyetlerini eskitmeyen, d- Belli bir insanın eğlence konusu yapılmadığı, e- İbadeti ve insanî görevleri aksatacak şekilde hayatı doldurmadığı, f- Gıybet ve iftiraya kapı aralamayan, g- Müstehcenliği teşhir etmeyen mizah yapılabilir, yapılmalıdır da. Müslüman insanın dinlenmesi ve eğlenmesi Allah'ın ona ihsan ettiği haklarındandır. Spor, seyahat, helal olan eğlencelerden birini yapabilir. Yapması yasak olan, bir harama bulaşması veya insanî görevlerini aksatarak eğlenmesidir.
Ört Kapat
Müslüman hiçbir zaman ayıpları teşhir eden biri olamaz. Zira İslam, kitlesel olarak ve fertler bazında ayıpların örtülmesi üzerine bir davranış siyaseti getirmiştir. Şeytan ise kötülüklerin, ayıpların yayılması üzerine bir siyaset kurmuştur. Bugün de insanlık şeytanın bu siyasetini en geniş şekliyle uygulamaktadır. Neredeyse kötülüklerin bütün
Reklam
Kıskançlık Sözlükten Silinmemelidir
Müslümanlar'ın iffetlerini kıskanıyor olmaları bir ayrıcalıktır. Kıskanmama düzeyine gelinmesi bir uçurum hattında olmayı gösterebilir. Müslüman kendisini, ümmetinin insanını ve bütün insan neslini kıskanmak zorundadır. Bu kıskanma ahlâk açısından ve madde olarak çöken topluma baktıkça ağlatan ve içeride yara acısı veren bir his olarak kalmalıdır. Kıskanmayı erkeğin kadınını kıskanması ile sınırlandıramayız. Onun da içinde bulunduğu iffetimiz ve bize ait değerlerimiz listesi üzerinden kıskanma hasletini yaşatmaya mecburuz.
Haya Candır
Peygamber aleyhisselam Efendimiz hayâyı imanın bölümlerinden biri olarak bize bildiriyor. "Haya imandan bir şubedir" sözü bütün iman edenler için önemli bir işaret levhasıdır. Bir aile oturumunda sözlüğü açıp 'hayâ' ne anlama geliyor diye baktıktan sonra, her bir aile ferdi, imanı ile birinci dereceden bağlantılı hatta imanın
Komşu
Ev veya iş yeri komşuluğu bu hayatın kopmaz parçalarındandır. Şeytanın da boş bırakmadığı imtihan alanlarımızdandır. Peygamber aleyhisselamın günündeki komşulukla alakalı haberlere ve bizzat Kur'an'ımızın, hadislerimizin bize emir buyurduğu komşuluk kurallarına bakıldığında kesinlikle şu iki hakikati itiraf etmek zorunda kalırız: a-
Akraba
İnsanın baba ve anne ile bağlantılı yakınları dinimizin sıla-i rahim bağı diye adlandırdığı ve bir din konusu olarak görmemizi emrettiği işlerdendir. Hiçbir mü'min kıyamet günü akraba konusunda sorgulamadan muaf tutulmayacaktır. Konumuz basit bir fakir akraba' konusu da değildir. Ramazan ayında fitre vererek geçiştirilebilecek,
127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.