Ütopik bir kitap. Sade, anlaşılır. Sıkmadan, uzatmadan, basit bir dille anlatıyor yazar, anlatacaklarını. Hem var olmayan bir zamanı anlatıyor, hemde daha önceki roman kahramanlarından birinin hayatının bilmediğimiz kısmını aktarıyor.
Dört bin küsürlü yılları yaşayan dünyamızdan, geçmişe yani bu günlere dönüş. O zamanla bu zaman karşılaştırması ve Esra’nın hayatının nasıl noktalandığı. Hepsi birbirine o kadar ustalıkla bağlanmış ki hiç bir şey aykırı durmuyor okurken.
Ütopik kitapları okumayı sevenlere tavsiye edilir. Sevmiyorsanız bile Ayşe Kulin seviyorsanız, okuyun
derim.
Keyifli okumalar.
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, kitabı alıp okumamdaki en önemli etken, kitabın adı oldu. Bence insandaki merak duygusunu kışkırtan bir isim olmuş. Yazarın daha önce okuduğum biyografi türü kitaplarının bende bıraktığı etkiyi de gözardı edemem. Edersem yazara haksızlık etmiş olurum.
Kitaba gelince. Anlattığı dönemin Türkiye’sini, o dönenim sosyal hayatını, siyasal çalkantılarını, kısacası Türkiye’nin gündemini meşgul eden olayları çok basit, herkesin anlayabileceği bir şekilde, sıkmadan anlatmış. Dip notların kısa ve anlaşılır oluşu da ayrı bir güzellik bence. Her satırını keyifle okudum. Her satırından bir şeyler öğrendim.
Gerçekle hayali çok dengeli bir şekilde, abartmadan, sıkmadan, dolandırmadan anlatmış.
O dönemleri az çok hatırlayan biri olarak, keyifle okuduğumu söyleyebilirim.
Mutlaka okuyun derim.
Keyifli okumalar.
Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki, Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.
Nisa 58