Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Neşe Kavak

Neşe Kavak
@NeseKavak
Law | Digital Art | 24
Lisans
Ankara
6 okur puanı
Ocak 2017 tarihinde katıldı
Kendini acındırma arzusu
Bütün zayıflıklarına rağmen, hala ellerinde en azından bir güçleri olduğunu görürler: acı verme gücü.Talihsiz insan bu acıma duygusuyla üstünlük hissine kapılınca bu durumundan bir tür zevk alır, özsaygısı yeniden canlanır, hala dünyaya acı çektirebilecek kadar önemlidir. Dolayısıyla acıma duygusuna duyulan açlık, etrafındaki insanlar pahasına, kendi zevkini tatmin etmek için duyulan bir açlıktır.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Yargılamayın
Kilise, öğretilerinin çıkarları doğrultusunda hayvanları insanların çok aşağısına yerleştirmiştir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevmeyi Öğrenmek
Sevmeyi ve iyi insan olmayı öğrenmeliyiz, bize bunu öğretecek olanlarsa en küçük yaştakilerdir; eğer ki eğitim ya da şans bize bu hisleri hayata geçirme fırsatı vermezse ruhumuz kurur ve sevecen insanların tatlı icatlarını anlama konusunda bile yetersiz kalırız. Aynı şekilde eğer bir kişi usta bir kinci olma niyetindeyse, nefret de aynı şekilde öğrenilmeli ve beslenmelidir. Aksi takdirde bu tokum da yavaş yavaş yitip gidecektir.
Komplocu dostunuza, size ihanet ettiğine dair şüphenizi ifade etmek ve üstelik tam da o sırada, sizin de ona ihanet etmeniz kötülük gösterisidir, çünkü bu durum diğer insanın kendisini fark etmesine ve bir süre için şüphe uyandırmadan, içi dışı bir davranmaya zorlar, bu sırada gerçek haine yani size sınırsız yetki vermiş olur.
Sayfa 26 - Zeplin KitapKitabı okudu
Reklam
Çıplak olmak insanın kendisi olmasıdır. Nü olmaksa başkalarına çıplak görünmektir; insanın kendisi olarak algılanmamasıdır. Çıplak vücudun nü olabilmesi için bir nesne olarak görülmesi gerekir. (Vücudun nesne olarak görülmesi nesne olarak kullanılmasına yol açar. ) Çıplaklık kendisini olduğu gibi ortaya koyar. Nü'lükse seyredilmek üzere ortaya konuştur.
Perspektifle yapılmış yapılmış her taslak ya da yağlı boya resim seyirciye dünyanın biricik merkezinin kendisi olduğunu söylüyordu. Fotoğraf makinası – ondan daha çok da sinema makinası- aslında böyle bir merkezin bulunmadığını gösterdi.
Yağlı boya resimde nesneler çoğu zaman oldukları gibi gösterilir. Gerçekte bunlar satın alınabilir nesnelerdir. Bir nesnenin resmini yaptırıp aldığınızda onu beze geçirtmek o şeyi satın alıp evinize koymaktan pek de değişik bir şey değildir. Böylece bir resmi satın aldığınızda o resimde gösterilen nesnelerin görünüşünü de satın almış olursunuz.
Seyirci – alıcının, ürünü edindiği zaman erişeceği durumuna bakarak kendini kıskanması beklenir. O ürünle, başkalarının kıskanacağı bir nesne durumuna dönüştüğünü düşünmesi amaçlanır. Bu kıskançlık onda kendini beğenme duygusunu güçlendirecektir. Bunu başka türlüde anlatabiliriz: reklam imgesi alıcıdan, aslında onun kendisine karşı duyduğu sevgiyi çalar; sonra da bu sevgiyi ona, alacağı ürünün fiyatına yeniden satar.
Reklamın yaptığı yalnızca, bize kıskanılır duruma daha gelmediğimizi -ama gelebileceğimizi- söylemektir.
Reklam
Bu dünya ile yaşayamayan bir Ben'in, dünyasız yaşama olasılığını seçmesi
Mutlu olmak her şeye sahip olmak değil, sahip olduğun kadarını her şey yapabilmektir.
Konuşamadıkların gözlerine dolar. Göze alamadıkların sözlerine.