Mehmet Güntekin
@Nujiyaan
Kî ji min bir xewnê şeva?
Lisans
Amed
12 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Toplumun ortaya çıkması, ilerleme olarak değerlendirdiğimiz bütün alanlarda aslında insan için bir bela, bir hastalık olmuştur Rousseau’ya göre. İnsanoğlu doğa durumundaki mutlu ve bütünlüklü yaşamını artık bulamayacak, yazgısı haline gelen toplum durumunda artık binbir dertle acı çekecektir.
“Kitapta okudum, gazete yazıyor” gibi sözler iradenin ve kişiliğin yokluğunu gösterir. Aşırı ve düzensiz okuma hafızayı, düşünce mekanizmasını bozar. Hasta gündelik hayattan kopar, çevresinde olup bitenleri göremez, anlayamaz. Marazî okumanın belirtilerinden biri hafıza zayıflamasıdır. Hasta gerçek hâdiseleri unutur, okuduklarını hatırlar. Realiteden uzaklaşır, kitaptaki olaylara bağlanır. Düşünceleri birbirine karışır. Kendi başına muhakeme edemez olur.
Sayfa 116 - İletişim
Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye, onu haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala, hem de alçaktır. Bir adamın “benden başka herkes aldanıyor” demesi güç şüphesiz; ama sahiden herkes aldanıyorsa o ne yapsın?
DANIEL DE FOE
Sayfa 75 - iletişim
Okur Takip Önerileri
Sağcı ve solcu gibi sınıflandırmaları hiçbir zaman benimsemedim. Bunlar hakikati kapamaya yarayan uydurmaca mefhumlardır. Bilhassa sosyal sınıflara ayrılmamış bir ülkede sağcı solcu ne demek?
Sayfa 62 - İletişim
Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah: Kalem. Sözle, yazıyla kazanılmayacak zafer yok... Kalem sahiplerine düşen ilk vazife: Telaş etmemek, öfkelenmemek, kin kışkırtıcısı olmamak. Halkı okumaya, düşünmeye, sevmeye alıştırmak. “Bir kılıcın kazandığı zaferi, başka bir kılıç yok edebilir. Kalemle yapılan fetihler, tarihe mal olur, tarihe, yani ebediyete.”
Sayfa 61 - İletişim
Pamuk ipliğinden biraz daha sağlam tek bağ: Düşünce birliği. O da rüzgarın her an tehdit ettiği bir kandil. Düşünce birliği, düşünen insanlar arasında olur. “İnsanların kaçta kaçı düşünür? Düşüncelerin kaçta kaçı karşılaşır ve açılır birbirine.”
Sayfa 57 - İletişim
Benim trajedim şu birkaç satırda: sevebileceklerim dilsiz, dilimi konuşanlarla konuşacak lakırdım yok. Yani, dilimle, zevklerimle, heyecanlarımla, yarımla Büyük Doğu kadrosundanım. Düşüncelerimle, inançlarımla Yön’e yakınım. Bu bir kopuş, bir parçalanış.
Sayfa 57 - İletişim yayınevi
Münakaşada zafer, mağlup olanındır, yenilmek zenginleşmektir.
Sayfa 55 - İletişim
Tefekkür kılıçla fethedilmez, bir parça kendi kafamızla düşünmek ne kadar güç.
Sayfa 55 - İletişim
Uykusuz geceler, iftira, sefalet, doğum sancıları... İşte dünyamızda hakiki sanatkârı bekleyen akıbet.
Sayfa 44
Nâzım bir davanın kanatlarında yükseldi, şairi mitoslaştıran uğradığı zulümler oldu.
Sayfa 33
Anladım ki aklına geleni yazmak yazı yazmak değildir.
Sayfa 27
Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım hiç değilse. Hayatın maddi olaylarıyla ancak kronoloji yapılabilir. Kronoloji aptalların tarihi.
Sayfa 22
“Kendimizi tanımak irfanın varabileceği en yüksek merhale.”
Sayfa 21 - İletişim yayınları
Keşke insan öldüğünde de söylemek istediklerini söyleyebilse. Ya da ne bileyim, en azından her ölümün birkaç cümlesi olsa. Verilen son nefes gibi, zihnin içinde kalan o cümleler de ağzımızdan süzülüverse geride bıraktığımız dünyaya.
Sayfa 147
