Bu dünyada yapılacak, öğrenilecek o kadar çok şey var ki, yedi saat uyuyunca kendimi suçlu hissediyorum.
Jack London
( Sabah 6'ya mı kursam alarmı ne yapsam? :D)
Hoşça git, dedi tilki. Vereceğim sır çok basit. İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.
Küçük Prens unutmamak için tekrarladı:
Gerçeğin mayası gözle görülmez.
Gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır.
Küçük prens unutmamak için tekrarladı:
Uğrunda harcadığım zamandır.
O zaman sen de kendini yargilarsin. En gücü de budur zaten. Kendini yargılamak başkalarını yargilamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.
Fuhuş, kumar, uyuşturucu, cocuklarin cinsel istismarı gibi insanlığı tahrip eden suçların özgürlük ve insan hakları gibi kılıflar altında yasal koruma altına alınması yer altında yuvalanan bu karanlık merkezlerin, yer üstündeki legal merkezlerle ilişkisi hakkında önemli ipuçları veriyor. İnsanlık, bu karanlık güçleri yer üstünde koruyan ve kollayan legal görünümlü merkezleri sıkıştırmadıkça çocuklarını bu karanlık güçlerin menfaatlerine kurban vermeye devam edecektir.
Yıllar önce gittiğim bir seminerde konuşmacı: "Eğer birileri çıkıp Ormanları Koruma Vakfı kurmuşsa bilin ki o adam ormanları yakıyordur." demişti. Konuşmacı, aşırı bir genelleme yapmış olsa da bir gerçeğe işaret ediyor.
Aslında algı yönetimi ve manipülasyon tekniklerinin ardında yatan temel ilke gayet basittir: Eğer silah üretiyorsanız, savaşa ihtiyacınız vardır; ilaç üretiyorsanız, hastalığa. Eğer bilgi üretiyorsanız da cehalete.
Türkçe'de sebep bildiren soru kelimesiyle(neden) amaç bildiren soru kelimesi(niçin) birbirlerinin yerine kullanılabiliyor. 'Neden' soru kelimesini, açımladığımızda 'bunu eden şey nedir?' demektir. 'Niçin' ise 'bu ne için' anlamına geliyor. fakat her iki soru kelimesi de sebepleri ve amaçları öğrenme maksadıyla kullanılabiliyor. Belki de bunun yol açtığı karışıklıktan olsa gerek, sebep ve amaç arasındaki farka yeterince dikkat etmiyoruz. sebepler bir olayın, bir davranışın, bir durumun öncesiyle ilgilidir. Sebep sorusu bizi geçmişe götürür. amaç sorusu ise bizi geleceğe götürür.
Belki de bilimin sebeplerle daha çok ilgileniyor olmasından gerek, amaçlardan çok sebeplerle ilgiliyiz. Bir şeyin neden yapıldığını anlamak, ne amaçla yapıldığı hakkında bilgi vermeyebilir. Örneğin yağmurun yağma sebebini bilmek, yağmurun yağma amacıyla ilgili bilgi vermez.