Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur Yaylalı

Geleneğin Devamı Ve Zenginleşmesi
Gelenek, her güzel ve asil varlığın yaptığı gibi kendini saklar, derûnunu ve özünü hemen ele vermez. Önce onun dilinden anlamak lazımdır, sonra da onun ruh dünyasına girebilmek için ruhsat beklemek gerekir.
Sayfa 61 - Sûfi Kitap
Reklam
Yahya Kemal'de Medeniyet Tasavvuru
Yahya Kemal, İstanbul imgesi üzerinden zaman ve mekânları aşarak bize ait bir medeniyet macerasının şiir sahasındaki büyük yankısıdır.
Sayfa 38 - Sufi Kitap
İnsan, her ne ahval ve şerait içinde olursa olsun, mutlak güzelliğin meftûnu ve meczûbudur.
Sayfa 12 - Sufi Kitap

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İslâm Sanatı ve Bizans
Müslümanlar tarafından kullanılan şey Bizans sanatı değil Bizans sanatının temalarıydı. Bizanslıların karmaşık bir ikonografi ve biçimsel bir temsil üslubu geliştirdigi dinî ve emperyal sembolizm örneğinde, Müslümanlar bunun herhangi bir kısmını benimsemeyi, tam da çok gelişkin olmasından dolayı reddettiler.
Sayfa 73 - Albaraka Yayınları
İslâm Sanatı ve Bizans
-Suriye ve Filistin'deki öncülü olan Bizans mimarisi bağlamında düşünüldüğünde- Emevi sarayı, șu dört özelliğin kendine has bileşimiyle mümkün kılınan özgün bir yaratım olarak görünüyor. Birkaç yüzyıl önce oluşturulmuş oldukça gelişkin bir tarımsal altyapı; büyük toprak sahiplerinin dış göçü; aristokrat bir yönetici grubun varlığı; yeni fethedilen dünyadan alınan temalar, fikirler, zevkler ve davranıș biçimleri ile bunların eski Arap alışkanlıklarıyla kaynaşması.
Sayfa 48 - Albaraka Yayınları
Reklam
13 NİSAN 1983
Sabahleyin Muhiddini Arabî. Derin suların dalgıcı; siz hiç deniz görmemiş olsanız da, gönlünüzdeki kabartılarla birden atlıyorsunuz suya; tatlı su; içe içe alışıyorsunuz mesafeye. Her yudumda şükür.
Sayfa 55 - Edebiyat Dergisi Yayınları
Bir düğüm, büyük serüvenimizde. Kuşatılmış ulus, yalnızca Filistin ulusu mu? Loş bir ışık: El-Aksa Camii ve Ömer Camii karanlıkta. Dağılmaktan; doğru. Biz mi istedik? Suyun mecrası; buz kalıpları altında tuhaf kütle; bunu su sandık ve yandık; kir, cerahat. Kudüs'ü tanımlamak güç; uğraşyorum mütemadiyen: mütevazı bir 'erken'.
Sayfa 33 - Edebiyat Dergisi Yayınları
6 TEMMUZ 1982
Bir ânda; parçalanmış, parçaları da ters yapıştırılmış bir resim sanıyorum toplumu.
Sayfa 21 - Edebiyat Dergisi Yayınları
Yıldızdan Gelen Haber
Korkutamaz beni Fezanın zifiri karanlığı Pırıl pırıl parlama vardır, Yaratılışımda benim Alev alev kandil yap kendini! Ciğer ateşinle parıldat geceni!
Sayfa 144 - Furkan Yayınları
Kolay kolay kendi ruhunu inceleyemez insan ya, dene, mütemadiyen bunu : dünyayı değiştirme azminin kılcal damarlarını çoğunlukla orada bulabilirsin : eylemlerin bütün gizil güçleri, mutlaka tekilin yetkinleşmesinde : elbette : tam bir bilinçlilikle.
Sayfa 96 - Edebiyat Dergisi Yayınları
Reklam
22 Aralık 1984
Arşa en yakın duran : duâdan sonra : boyun eğmeyen edebiyattır İblis'e. Çünkü, insanın vicdanına bağlıdır damarları.
Sayfa 73 - Edebiyat Dergisi Yayınlari
Düşgören Bulutlar
Yağmur gibi yağacak duruyor karşıda turnalar Yağmur gibi yağacak vuruyor gagaları bakır camekanlara Nasıl düşerdi avuçlarıma başka Sabahın köründe gökyüzünde Elleri şakaklarında Düşgören bulutlar
Sayfa 59 - Akabe Yayınları
Allah'ın dininde huzur bulacağımı öğrenebilmem için kendimi yalnız ve kaybolmuş hissetmem gerekiyordu.
Cezve Kitap
Kutsal olan hakikat değil, kişinin kendi hakikatini aramasıdır!
Sayfa 100 - Ayrıntı Yayınları
Bitkiler nasıl ki yaratılış zincirinin en temel ve birincil kuşağını teşkil ediyorsa, hilkatin çeşitliliği onlar üzerinden zuhur etmişse, Meryem de bir 'ilk zemin' gibi, Allah'ın Kelimesini taşımaya hazırlanıyordu. Vakti geldiğinde olgunlaşarak çiçek açacak ardından meyveye duracak ve o meyveyi kollarında taşıyacak sebatkâr bir ağaç gibiydi Meryem.. #Sibel Eraslan
Sayfa 102 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
310 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.