Yalanlamak ve reddetmek için okuma.
İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma .Tartmak, kıyasIamak ve
düşünmek için oku!
Toplumumuz bilimsel zihniyetli bir topluma dönüşmelidir. Eğer çocuklarımızı bu ruhla eğitmezsek, bilim yine de onlara gidecek, ama hayatlarını iyileştiren bir hizmetçi olarak değil, onları köleleştirmek ve hatta yok etmek isteyen bir efendi olarak.
Gitme o güzel geceye usulca/
İhtiyarlık alevlenip coşmalı günün kapanışında /öfkelen /öfkelen
Işıgın ölümü karşısında/
Sona gelmiş bilge insanlar karanlıktan emin olsalarda/
Sözleri hiç şimşek çaktırmamış olduğu içindir ki/
Gitmezler o güzel geceye usulca/
İyi insanlar /son defa çarparlar kıyıya yürekten bağırarak/
Faydasız ugraşları yeşil bir koyda dans ediyor olsada /öfkelenirler/ öfkelenirler ışıgın ölümü karşısında/
Ve onun yolunda yas tuttuklarını çok geç ögrenen /güneşi uçarken yakalamış olan çılgın insanlar/
Gitmezler o güzel geceye usulca/
Kör gözlerin göktaşı gibi alevlenip şenlenebildiğini / körleştiren bi görme gücüyle gören ölümün kıyısındaki kasvetli adamlar/ öfkelenirler/öfkelenirler ışığın ölümü karşısında/
Ve sen benim babam /hüzünlü tepede/ orda / yalvarırım /şimdi lanetle yada kutsa beni kızgın gözyaşlarınla/
Gitme o güzel geceye usulca/
Öfkelen/
Öfkelen ışıgın ölümü karşısında/
Charles Bukowski’nin 1978′de yayınladığı 3. romanı olan Kadınlar, yazarın yaklaşık 8 yıllık bir dönemde hayatına giren kadınları konu alıyor. Bukowski’nin yalın ve sade ama aynı zamanda sert uslübu ile yazılan roman,50 ile 58 yaşları arasında kadınlarla nasıl tanıştığını -ya da onların kendisine nasıl ulaştığını-, neler yaşadıklarını, cinsel ilişkilerinin tüm ayrıntılarını ve bu olaylar sürecinde – sonrasında onlar hakkında neler düşündüğünü, içinde yaşadığı gel-gitleri anlatıyor. Romanda yer alan kadınlar, yayınlanana kadar bu durumdan habersiz olduklarından roman büyük bir sansasyon yaratmış. Zira, Bukowski, kadınların isimlerini, fiziksel ayrıntılarını ve hatta cinsel özelliklerini en ince ayrıntısına kadar anlatıyor…