Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nympheutria

Sabitlenmiş gönderi
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Cinsiyet Belası
Cinsiyet BelasıJudith Butler · Metis Yayıncılık · 2020599 okunma
Reklam
Nympheutria
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Milliyetçilik ve Toplumsal Cinsiyet
Milliyetçilik ve Toplumsal CinsiyetAylin Özman
0/10 · 4 okunma
Nympheutria
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Feminizm ve Queer Kuram
Feminizm ve Queer KuramAlev Özkazanç
8.4/10 · 23 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Erkekler "erkek adamın" çelişkisini ya da trajedisini fıkralarda rahatça ifade edebiliyorlar ama gündelik hayatta, benliğin, yüceltilirken yıkılabildiği bir iktidar konumu içindeki erkek, sadece çevresine değil, kendi kendine de "erkeklik ispatı" ihtiyacını duyuyor. Genellikle bu ispat gerçekleşemediği için, "erkeklik krizi" bitmiyor. "Erkek olma" sürekli sınanma altında olduğu için, elden gitme tehlikesiyle karşı karşıya sayılıyor: "'Yeterince erkek' olmak, bir kere elde edilip sonuna kadar süren bir şey değil değildir. (...) Bağışlanan bir şey olduğu için geri de alınabilir." Dev olduğuna inandırılan ama kendi boyuyla sürekli yüzleşen ve hayatın zorlukları karşısında zedelenen bu varlık, kalıbını, şiddetli bir korkuyla savunuyor. Attığı ve yediği her şamarla biraz daha erkekleşiyor. İktidar vaadi ve iktidarsızlık keşfinin git geli içinde, çok kırılgan ama kırılganlığını çeşitli duvarlarla, maskelerle, güç gösterileriyle ya da şamatalarla gizlemeye çalışan şizofrenik bir varlığa dönüşüyor. İktidarla kurduğu zorunlu bağ, bu varlığı "delilik"in sınır dışı ve belki de devrimci deneyimlerinden çok "insan aklı" üretiminin sınırlarına hapsediyor ve iç içe işleyen iktidar mekanizmalarının taşıyıcısı haline getiriyor.
Sayfa 214 - İletişim Yayınları - 9. Basım (2021)Kitabı okudu
Toplumsal cinsiyet düzeni içinde işleyen ataerkil ideoloji, bedenler, cinsiyet rolleri, yaşam biçimleri hatta duygu dünyaları kadar, cinsel ilişkileri de düzenler. Erkek, heteroseksüel cinsellikte kimlik kazanır.
Sayfa 163 - İletişim Yayınları - 9. Basım (2021)Kitabı okudu
Reklam
Tarihin Cinsiyeti
Tarihin CinsiyetiFatmagül Berktay
8.8/10 · 217 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Sürüne Sürüne Erkek Olmak
Sürüne Sürüne Erkek OlmakPınar Selek
7.6/10 · 199 okunma
Ataerkil toplumsal ilişkilerde şiddet karşısındaki aciz duygusunun başkalarına yöneltilmesi gelenekselleşmiştir. Çocuk baba olmayı ya da büyüyüp güçlenmeyi, çırak usta olmayı bekler.
Sayfa 111 - İletişim Yayınları - 9. Basım (2021)Kitabı okudu
Şiddet uygulamak, ortama uyum sağlamanın yolu olarak da görülüyor. Ama devletlerin genellikle savaşı olumsuzlayıp kendi savaşlarını her zaman "istisna hali" olarak anlamlandırdıkları gibi, şiddet uygulayan erkekler de, istisna durumunu kendi ekseninde görüyorlar, başkalarında onaylamadıkları davranışları kendilerine hak görerek, kendilerini keyfi yere dayak atanlardan yani "acımasız" saydıklarından ayırıyorlar. Schimitt egemeni, "istisna haline karar veren kişi" olarak tanımlıyor. Gerçekten de erkekler arasındaki egemenlik savaşı, aynı zamanda farklı "istisna halleri"nin karşılaşması gibi görünüyor.
Sayfa 110 - İletişim Yayınları - 9. Basım (2021)Kitabı okudu
368 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Havva'nın Saklı Yüzü
Havva'nın Saklı YüzüNevâl El-Seddavi
8.5/10 · 129 okunma
Reklam
Kadının evlilik içindeki statüsü köleninkinden kötüdür; çünkü kadın hem ekonomik hem de cinsel olarak sömürülmektedir. Bu, çifte sömürüsünü devam ettirmek için üzerine uygulanan ahlaki, dini ve toplumsal tahakkümden ayrıdır. En azından kölelere, gayretlerinin karşılığı, maddi ödül biçiminde kısmen ödenmektedir. Fakat kadın kocanın, çocukların ve evdeki yaşlıların ücretsiz hizmetçisidir. Ve bir köle, efendisi tarafından özgürleştirilip özgür bir erkek haline gelebilir, özgür erkeklerle aynı haklara sahip olabilir ki bu hakların başında bir beyni ve dini itikadı olduğunun tanınması gelmektedir. Fakat bir kadının, kadın olduğu müddetçe, bir erkeğin beynine ve dini itikadına sahip olma ihtimali veya umudu asla yoktur; zira kadınlar "zihinleri ve dini inançları bakımından noksandırlar."(!)
Sayfa 265 - Ayrıntı Yayınları - Birinci Basım (2019)Kitabı okudu
Ortaçağ ressamları, kadınları şeytanın arkasında diz çökmüş ve mabadını öpmeye çalışırken tasvir eden pek çok tablo ve çizim bırakmışlardır. On üçüncü yüzyılda, dönemlerinin en önde gelen teologları kabul edilen Aziz Thomas Aquinas ve Albertus Magnus, kadınların şeytanla cinsel ilişkiye girebildikleri fikrini ileri sürmüşlerdir. Engizisyon mahkemeleri, canlı canlı yakabilmek için itinayla şeytanla yatmış kadınlar aramaya koyulmuşlardır. Bu vicdanlı adalet dağıtıcıları tarafından özenle tanımlanmış belli işaretler ve belirtiler bulunuyordu. Bunlara şeytanın işaretleri deniyordu ve kurbanda bir kez fark edildiler mi şeytanın damgasına çürütülemez bir kanıt teşkil ediyorlardı.
Sayfa 191 - Ayrıntı Yayınları - Birinci Basım (2019)Kitabı okudu
Tanrıçaların, tanrılar gibi etkin ve önemli görüldüğü zamanlar
Kadınların, Tanrıçaların bulunduğu yüksekliklere çıkarılması ataerkil aile, toprak sahipliği ve toplumsal sınıflara bölünmeyle nitelenen sistemler ortaya çıkmadan önce kadınların toplumdaki yerinin bir yansımasıydı.
Sayfa 185 - Ayrıntı Yayınları - Birinci Basım (2019)Kitabı okudu
3.950 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.