Kırk üç gün gibi oldukça uzun bir zaman diliminde okudum Anna Karanina'yı ve oturup hakkında bir şeyler yazma konusunda da ciddi tereddütlerim var. Nerdeyse külliyatını hatmetmiş olmama rağmen Kont beni her seferinde ısrarla şaşırtmaya devam ediyor. Sürprizlerle dolu bir adam değil elbette kendisi, öylesine sıradan ve bu sıradanlığı ile sıradışı
Öncelikle keyifli okumalar. İnsan sevgi açlığını giderecekse de böyle biriyle gidersin dedim ben, Anna uğruna saçmalamak için en azından değecek birini seçmiş gibi ne dersin ;) çünkü sevgi açlığı insanı zıvanadan çıkartıp absürt durumlar içine sokabilir.