Orwellian
@Orwellian
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Namuslular kıt kanaat geçinirken, namussuzların karnı tok sırtı pektir.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Uzun zamandan beri seviyorum seni… Bilmediğim zamanlardan beri seni sevmiş, seni beklemişim ben. Ve işte geldin, seni beklediğimi biliyormuş gibi geldin!
Sayfa 71 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Hayat niçin bu kadar karmaşık, bu kadar anlaşılmaz?" diye soruyordum kendime.
Sayfa 69 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Aşk da bir ilham mıdır? Ressamın, şairin ilhamı gibi bir ilham mıdır?
Sayfa 59 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
İnsanların savaşa gitmek için düştükleri yollarda acılar, acı yakarışlar kalıyordu...
Sayfa 53 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...
Sayfa 51 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bir insan kendini gösterecek bir şey yapmazsa, yavaş yavaş unutulur gider.
Sayfa 33 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Sanki dostluk, samimiyet, sevgi ya da arzulama onun için yabancı, anlamsız kavramlardı.
Sayfa 31 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
O, bu dünyadan olmayan tuhaf bir adamdı işte!
Sayfa 31 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Yalnız şunu bilmelisin ki, mutluluk ancak namus ve haysiyetini koruduğun sürece vardır.
Sayfa 17 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kokmuş yumurtalar da hep böylelerinden çıkar. Dıştan bakınca bembeyaz, ama içi burnunuzun direğini kırar!
Sayfa 16 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kader bizleri görünmez kılar.
Sayfa 100 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.
Sayfa 90 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ancak cinayeti engelleyebilmek için bir şeyler yapabilecekken yapmayanların çoğu, namus sorunlarının ancak faciada rol almış kişilerin erişebildiği kutsal alanlar olduğu bahanesiyle kendilerini avutmuşlardı.
Sayfa 87 - Can YayınlarıKitabı okudu