Ağlasam sesimi duyarmısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;l
Epiyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
kimse tarafından anlaşılmadığına inanmak, hiç kimseye kendini anlatamamak ve kendisini anlayabilecek birine özlem duymak. İşte aşk bu olmalıydı! Ama bunu bilmek için, genç olmak ve yalnızlık duymak gerekirdi.
Tembel tembel çevrenin baskısından şikâyet etmeyi bırakmanın zamanı geldi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, çevremiz gerçekten içimizde çok şeyi öldürebilir,
ama her şeyi değil.
Ego demirden bir duvardır.
İnsanları birbirine yabancılaştıran önyargıdır.
Birbirine düşman eden düşüncesizliktir.
Yaşam dair ne varsa yok eden sevgisizliktir.
Kızkalesi, uğursuz bir kehanetin gerçekleşmemesi için kendisine bir kale yapılan ve sonu üzüm sepetine giren bir yılanla gelen bir prensesin efsanesiyle anlatılıyor yüzyıllardır; insan hayatının kırılganlığıyla..