Kitapta George ve Lennie adlı iki arkadaşın hayatını sürdürmek için ve hayallerini gerçekleştirmek için çalışmaya gittikleri yerlerde yaşadıklarını konu alıyor. George ufak tefek, zeki bir adam. Lennie ise koca cüsseli hayvani ve orantısız bir güce sahip, zeka geriliği olan bir karakterdir. George yaşamak için sürekli iş bulur fakat Lennie ise sürekli hastalığından dolayı gittikleri yerlerde başına iş açar ve oradan kovulurlar. Kitabı okurken Lennie ve Goerge arasında geçen konuşmalardan hem keyif aldım hem de hüzünlendim. Özellikle kitabın sonunda yaşananlardan çok etkilendim.
Kitabın iki ana karakteri olan, gazeteci Erol ve Anadolu Yakası TV’nin sahibi Muzo bey arasında sohpet şeklinde geçen bir kitaptır.
Erol, haber yapmak üzere gittiği tv binasında, Muzo bey ile yanılmasıyla başlıyor sohbet röportajları.
Muzo karakteri oldukça dürüst, yardım sever,çözüm odaklı, espirili, azimli ve başarılı görünüşte cahil gibi gözüksede fazlasıyla bilgilidir.
Sohbette Muzo bey köydeki hayatından, İstanbul’a olan göç macerasına, yaşadığı talihsizliklerden, özel hayatına, işinden, ülkenin durumuna, kültür, sanat, edebiyat, sinemaya varıncaya kadar çok geniş kapsamlı bir sohbet oluyor.
Sohbet o kadar akıcı hoş bir üslupla akıyor ki kendinizi onlarla aynı ortamda sohbet ediyormuşsunuz gibi hissettiriyor.
Anadolu YakasıMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 2000697 okunma