Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Koalamundo

Sabitlenmiş gönderi
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabaalar sevgili arkadaşlar! Çok canım sıkkın. 1 yılda bu ikinci kitabım. Ne acı bir tablo ne hüzünlü bir kişisel gelişim. Her neyse inşallah bundan sonrası iç acıcı olur. Ben kendimi tanzimat romanları seven bir kadın olarak tanımlıyorum. Gerçekten sizden neredeyse bir asır önce yaşamış ve sizin topraklarınızdan bir hanımefendinin yazısını
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı MetrukesiGüzide Sabri Aygün · İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,152 okunma
Reklam
İnsanı diğer canlılardan ayıran taraf kendi düşünceleri üzerinde düşünebilmesidir, derler. En alt düzeyde olsun, bunu yapabilen insan kendiyle uğraşır. Kendi üzerinde çalışır. Düşüncelerini, davranışlarını düzelt- meye, yükseltmeye, ilerlemeye gayret eder. Fakat bu süreçte büyük çoğunluğumuz yüzeyde kalırız, derinlere inmek her babayiğidin harcı değildir. Stresimizi yönet- meyi, kaygılarımızı makul sınırlara çekmeyi, üzüntüye boğulmaktan kurtulmayı filan öğreniriz. Kırılganlıkla- rımızı tamir eder, etrafa kusursuz bir portre vermek zorunda olmadığımızı anlar, bariyerleri yıkarız. Bunlar büyük kazançlardır
Sayfa 95
Hepsinden kötüsü kendimi yok edercesine yemeye başladım. İnsan yiyerek değil, yemeyerek yok olur zanneder çoğu insan. Oysa gereğinden çok ve Saçma sapan yiyenler kendilerini bitmeyen, acıklı bir Cezaya mahkûm eder. Yavaş yavaş görünüşlerini bozar, sağlıklarını yitirir, itibarlarından kuşkuya düşer, dürtüsel Dir yaşamın çok dar bir alanına sıkıştırırlar kendilerini.
Sayfa 68

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bugün ağaçlardan bahsetmem gerekiyor. Hep iştahlı olmanın nasıl bir şey olduğunu bilir misiniz? Tatlıyı, tuzluyu, ekşiyi, acıyı ayırmadan, her yemeği sevmenin? Ne hastayken kesilir iştahınız ne üzgünken. İştahlı olmakla obur olmak arasındaki çizgiyi koruyamamanın sebep- leri nelerdir? Mutlu olmak için yemekten başka pek bir seçeneğin olmadığı kısıtlı bir çocukluk mu? Keyfe kâfi gelecek helal dairesinin daraltıla daraltıla yemek yemeye indirgenmiş olması mı? Daha başka, aklımızın ermeyeceği incelikli sorunlar mı?
Sayfa 58
Bu yaşına geldiği hâlde hâlâ anlamadığı şey, insanın insan içindeyken kendi sıkıntıları sebe- biyle yüzünü asarak başkalarının canını sıkmaya hakkı olup olmadığı meselesidir. Yüzünden tebessümün eksik olmaması başının tasasızlığından değil, "Bunu başkalarına bulaştırmaya ne hakkım var." Diye dusunmesindendir. Bunu anlayabilecek ferasetten mahrum olanlar onu hep mutlu mesut zanneder.
Sayfa 50
Reklam
hastalıklı ortamın kurulmasında ve beslenmesinde "Aman huzurumuz bozulmasın." yaklaşımının göz ardı edilemez bir payı var. Kim olduğunuzu yadsıyarak gir- diğiniz bu zindan giderek bir alışkanlığa dönüşüyor. Konfor alanının dışına çıkma cesaretini gösteremeyen korkaklar, alışkanlıkların sağladığı kolay yaşamı, özgür- lükleriyle ödeyerek kişiliksizleşiyor. Bundan sonrası saygının, güvenin, gelişmenin, hayattan zevk almanın eser miktarda bile görünmediği niteliksiz bir gölge yaşam. Her insan eşsiz bir bedene sahipken gölgelerimizin neredeyse birbirinin aynı olması tam da bu nedenle olsa gerek. Başkalarını rahatsız edeceğini düşünerek onlardan farklı olan benzersiz taraflarımızı ortadan kaldırdığımızda gölgeden farkımız kalmıyor. Artık inancımızı ve ilkelerimizi bırakın müdafaa edebilmeyi, otoritenin görüşünden başka inanç ve ilke geliştirmenin dahi mümkün olmadığı şekilsiz bir gölgeye dönüşmüş oluyoruz. Köle ruhlu gölge insanlar alıştıkları yaşamı özgürlüğe tercih ettikleri için Hz. Musa'dan soğan, sarımsak ve mercimek istemişlerdi. Özgürlüğün bedelini ödemek yerine zilleti normalleştirmişler, sürekli geride bıraktıkları köle yaşamını aramışlardı. İçinde bulunduğu durumu normalleştirmek zihnin, dayanamayacağı hayat şartlarıyla baş etme yöntemi olabilir. Bu nedenle onları yargılamak ve eleştirmek yerine özgürlüğe ve saygın bir insan gibi hissetmeye yavaş yavaş alıştırmak gerekir
Sayfa 40
Eğer yetenek denirse buna, bir kımıltıyı daha başlamadan hisseder, kimsenin duymadığı, henüz ağızdan çıkmamış sesleri duyardı. Yalnız kaldığındaki sessizliği nasıl sevmesin böyle bir çocuk? Radarlarını içine çevirmese daha bir uçacak sevinçten bu kısacık anlarda. Her yer çok kalabalık. İnsanlar çok sesli. Yüzler çok konuşkan. Bütün sesleri duyan, bütün yüzleri okuyan çocuk çok yorgun. Bu bombardımandan kaçmak için etrafındakilerin hür- met edeceği bir yalnızlık bulabilme çabasıyla sarıldı kitaplara. Okumak hürmet edilecek bir eylemdi. Böylelikle kaçışı sorgulanmaz, kolundan tutulup olayların ortasına çekilmez, "Bırakın okusun." denirdi. Üstelik okurken yüzler gözetlenmez, biraz gayret edince sesler de duyulmazdı.
Sayfa 13
Yapmak istediğin her şeyi yapamıyorsan bari yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapma.
Sayfa 10
O özenli yapının bir parçası olan insanın kendine bakması, yaratana hürmet, yaratılana hizmet demektir. Oturur kalkarken, okur-yazarken, konuşur söylerken, üretir tüketirken, evlenir boşanırken hatta kurban keser veya savaşırken, hasılı her ne yapıyorsak onu ifa ederken güzelce yapmalıyız ki etrafımızdakiler bakışlarını bir güzellikle zenginleştirmek istediklerinde gözlerini bizden kaçırmak zorunda kalmasınlar.
Sayfa 3
Koalamundo

Koalamundo

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Bataklık Çiçeği
Bataklık ÇiçeğiSalahaddin Enis
6.6/10 · 396 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Zehra
ZehraNabizade Nazım
7.5/10 · 11,4bin okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig
8.3/10 · 55,4bin okunma
Koalamundo

Koalamundo

, 2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
2/36 kitap - %6 tamamlandı
2 kitap okudu
36 kitap
442 sayfa
0 inceleme
8 alıntı
7 günde 1 kitap okumalı.
456 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.