Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Swan

Swan
@Pearl00
Read a thousand books but never read myself. ‐Archive‐
Ne diye seviyor beni? Ben ne diye seviyorum onu? Keşke tanışmasaydık.
Reklam
Ah mutluluk! Mutluluk! Sen ne kadar zayıf, ne kadar cılırz bir şeysin!
Bazı âlimler cihadı dinin rükünlerinden birisi olarak saymışlardır ki cihad böyle olmaya layıktr. İmam ibn Kasım EI-Hanbeli (rahimehullah)'in Er-Ravda haşiyesinde söyledikleri gibi: Bazıları cihadı İslam dininin altıncı rüknü olarak saymışlar ve bundan dolayı onu İslâm'ın beş rüknünden sonra zikretmişlerdir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer cihad ibadeti ziraat ve ticaretle birlikte yürütülebilirse yürütülür aksi halde yaşamın bekasının, dinin muhafazasının ve İslam topraklarının korunmasının onunla gerçekleștiği cihad ibadetiyle iștigal herşeyden öncelikli olmalıdır. İmam ibn Recep El-Hanbeli (rahimehullah) șöyle der: Bundan ötürü sahabeler (radiyallahu anhum) ziraat için haraç topraklarına girmeyi mekruh görmüşlerdir. Çünkü bunlar onları cihaddan alıkoymaktaydı."
"Savaş, hoșunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı)." Meşakkat, zorluk, malların infak edilmesi m ve eksilmesi, ölümlerin çoğalması, yaralara ve acılara tahammül, aileden ve yurttan ayrılma, kalplerin sarsılması, bunların hepsi de bu ibadetten ayrılmayan șeylerdir hatta bu ibadetin bir parçasıdırlar. Allahu teâlâ șöyle buyurur: "Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele." Yine Allah subhanehu șöyle buyurur: "Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, dayanılmaz bir açlık (çekmeleri), kâfirleri kin ve öfkeyle ayaklandıracak bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazlmış olması nedeniyledir. Süphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini zayi etmez."
Reklam
Ahiret yurdunun daha hayırlı olduğunu kavramış olmak bu dünyadaki hayatımızı umursamadan yaşa­mamızı bize yasaklıyor ise de günlerimizi nihai fayda­nın dünyada sağlanamayacağını bilerek geçirmemizi öğretiyor. Dünya ahiretin tarlası olduğuna göre bura­ da yapılacak işler var. Kafirler de tıpkı müslümanlar gibi dünyanın bir tarla olduğunu düşünüyor olsa ge­rek. Aramızdaki fark onların dünyada ektiklerini yine dünyada biçeceklerine inanmaları veya dünyada kal­dırdıklarından daha başka bir ürünün kaldırılacağına inanmıyor oluşlarındadır.
Müsamaha galiplerin elinde bir silah, mağlupların bileğinde bir kelepçedir.
Din konusundaki tutumumuz köktenci (radikal) olamaz. Çünkü köktencilik (radikalizm) toplum haya­tının düzenlemesinde modernleşmeci yaklaşımlara öz­güdür. Radikal demokrat, radikal sosyalist olunur; tıp­kı ılımlı demokrat, ılımlı sosyalist olunabildiği gibi. Bu yaklaşımın yandaşları radikal veya ılımlı olduklarını ifade etmekle özlem duydukları toplumsal değişmenin sınırlarına göndermede bulunmuş olurlar. Bir müslümanının, hristiyanın, musevinin veya budistin kendi dünyasında nasıl bir yer sahibi olduğunu anlamak için onun köktenci olup olmadığına değil, o dinin esasları­na ne ölçüde, nasıl, hangi amaçla riayet ettiğine baka­rız. Din salikleri birbirlerinden daha köktenci olmala­rıyla değil, daha sadık, daha bağımlı olmalarıyla ayrı­lırlar. Amiyane bir deyişle "daha iyi müslüman" deriz, ama onun neden iyi olduğu köktenciliğini kapsamaz. Çünkü köktencilik din alanının değil, siyaset alanının ve bilhassa modern siyaset alanının bir terimidir
Ruhlar arasında bir yakınhk varsa, akraba ruhlar birbi-rini uzaktan tanıyabilirlerse Agafya Matveyevna ile Anisya arasındaki sevgi buna açık bir örnek olabilirdi. ilk bakışta, ilk sözlerde, ilk hareketlerde birbirlerini anlamış ve beğenmişlerdi.
Zira modern zamanlar dediğimiz dönem zenginliğin kaçıp kurtulunduğu taktirde birlikte götürülebilecek niteliklere hasredildiği zamanlar olmuştur. Buna mukabil yoksullu­ğu sebebiyle kendi ülkesinde modern köle konumuna düşmüş bulunan kimse nereye kaçarsa kaçsın yoksul­dur ve bütün yoksulların modern dünyanın her yerin­de aç kalma özgürlükleri vardır.
Reklam
Derler ki Yahudi sadece sonradan satabileceği malı satın alırmış, parasını harcadığı şeyler birgün onu el­den çıkarmak istediğinde para edecek şeylermiş.
Kendi hayatımız zar zor kavranabilir görünürken, ötekilerin hayatı nasıl tahayyül edilebilir?
Sonra... Sevinçten öyle bağıracağım ki herkes sesimi duyacak. "Oblomov mutlu... Oblomov evleniyor!" diyecekler.
-Madem bir şey söylemiyorsunuz, bari bir işaret... bir leylak dalı... - Leylaklar geçti artık; bakın hepsi solmuş. -Leylaklar geldi geçti; mektup da öyle olsun.
"İnsan her önüne çıkanı bir hata diye atacak olursa doğruya ne zaman rastlayacak? Ben ne biçim adamım? Gözlerim kör mü oldu benim?"
680 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.