Bir keresinde, bir arıyı, üzerine bardak kapatıp hapsetmiştim. Canım sıkıldıkça yatağımdan kalkar bakardım: bir çıkış yolu olmadığını anlayana kadar, bardağın içinde iki gün iki gece gezindi ve sonra bir köşeye çekilip kıpırdamadan durmaktan ve beklemekten ve neyi beklediğini bilmeden beklemekten başka yapılacak hiçbir şey olmadığını öğrendim.