Derya

Teselli etmeyi de, edilmeyi de sevmem ben. Bu tür şeyle­ri sahtekârca bulmaktan kurtulamadım hala.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
AYAKKABILARINI KAPIMIN ÖNÜNDE GÖRMEYI İSTİYORUM! Çünkü bu, Seni seviyorumun içine nal salmak demektir.
Ellerini el olarak tutmak istiyor ellerim De ki bunun kaburgamdaki kiliseyle ilgisi yok degildir. ( Favorim oldu )

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bekler kuşlar, ölürlerse yere düşerler Yere düşerler ve onları hep Zehra toplar.
Kuyulardır, derindir, içinde adam vardır Yusuf bile düşmüştür Aleyhisselam!
Reklam
Aşık olmak için sebebe, soyağacına, iyi tutulmuş bir çeteleye ihtiyacım yoktu. Her aşık "o"nun herkeslerden başka olduğuna inanır.O güne dek sabırla beklediği tek şeye kavuştuğuna ve bundan sonra onsuz bir hayatı yaşamaya takati olmadığına ... Bir sebebe ihtiyaç duymadan peşinen bunları kabul eder her aşık. Ben de öyle yapmıştım.
Sayfa 158Kitabı okudu
Hayatım boyun­ca vazgeçme hakkımdan hiç feragat etmedim. Can acıtmak pahasına olsa bile ...
Sayfa 143Kitabı okudu
Kitapların bana sunduğu dünyayı her za­man elimdekine tercih etmiştim.
Sayfa 130Kitabı okudu
Sahip olduğumuz her şey sırtımıza bir yüktür.
Suskunluğun ne bü­yük bir kuvvet olduğunu o zaman anladım. Birine saatlerce dil dökerek yaptıramayacağınız şeyleri susarak yaptırmanız mümkündü.
Reklam
Ben sadece başkalarının o sırada ne düşündüğümü düşüneceklerini düşünür ve şaşar kalırdım, o kadar. Hayatımın uzunca bir dö­nemini yiyip bitirmiş "başkaları" takıntısı, bana babaannem­den miras kaldı.
Beklemek za­manı ağırlaştırır. Bu ağırlığın değeri beklenenin kıymetine endekslidir. Zamanı ölçmeye yarayan bütün o sonradan uy­durulmuş alet edevat oldum olası güvenilmez gelmiştir ba­na. Saat neye göre saattir mesela? Neden bir saat yüz yirmi dakika, bir gün de on iki saat değildir? Zaman, benim için en çok bu bekleme anlarında hissedilir.
Pırıltısız, kıpırtısız, sakin, gösterişsiz, kimsenin izlemediği, fark etmediği, önemsemedi­ği, öyle ya da böyle ilgilenmediği biri olmak isterim. Dikkat çekmek ruhumu sıkıştırır, huzursuzlaşırım. Birinin benimle ilgilendiğini yahut gözlendiğimi hissettiğim an heyecanlanır, altın dengemi bozar, olağan ritmimi aksatırım. Belki de dur­duk yere olmadığım biri gibi davranmaya başlarım. Tüm dü­zenim, sükunetim altüst olur.
Elbette korkuların sebepleri vardır. İnsan sadece dışarı­dan gelecek tehlikelerden değil; içeridekilerden, kendi giz­li yaralarından da korkar. Hatta en çok onlardan . . . Çürü­müş bir vücutla çırılçıplak kalmaktan ya da itinayla saklan­mış bir sırrın açığa çıkmasından, dile düşmesinden korkmak gibidir bu.
Sevgili Dost, Sana bu satırları ayı koparılmış bir gögün altında yazıyorum.
Sayfa 191Kitabı okudu
3.549 öğeden 3.511 ile 3.525 arasındakiler gösteriliyor.