Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia IŞIK

Rabia IŞIK
@RabiaISIKK
İstanbul
İstanbul, 27 Kasım
24 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Allah'a tam anlamıyla güvenme ve dayanma anlamına gelen ''tevekkül'' , bazı erken dönem sufileri tarafından ifrada varacak seviyede uygulanmıştır. Onlara göre Rezzak olan Allah'a tam olarak tevekkül etmemek imansızlık belirtisidir, şüphesiz ki Allah, rızkı verendir. Daha sonraları tevekkül, kazaya rıza ve kaderin tecellilerini gönül hoşluğuyla kabul etmek manasında kalbi bir durum olarak algılanmıştır. Yani tevekkül, Allah'ın kulları için neyin iyi ve neyin kötü olduğunu bildiğine dair şeksiz şüphesiz imandır ve bu makam şufimeşrep insanların hayatlarını büyük ölçüde şekillendirmektedir.
Reklam
Anneye dönüş
... ...... Beş on adımda tepeye ulaşıyoruz ve ‘’ İşte babanın dağı! ‘’ diyorum. Hiçbir şey söylemeden toprağa oturuyor, dağı uzun uzun seyrediyor, ben de iki adım gerisinde, saygılı bir sessizlik içinde, onu rahatsız etmeden bekliyorum. Anadolulular ‘’ Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.’’ derler ama bu kez bir insanla bir dağ kavuşuyor..
Sonuç: İnsana Verilen Değer
İnsanı onurlandıran en büyük nimetlerden biri de akıldır. Aklıyla insan mutluluğu yakalar, meleklerden üstün konuma gelir, kâinata bakarak varlığının delillerini kavrar, yaratıcısını tanır, sıfatlarını öğrenir. Hatta insanın bizzat kendisi yaratıcının varlığına delildir. ‘’... bizzat kendi varlıklarınızda da böyle deliller vardır. Hâlâ görmeyecek misiniz? ‘’ ( Zâriyât, 21 )

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Semâyı Ve Bir Bütün Olarak Âlemi Tefekkür
Semâ yıldızlarla ve Ay’ın güzelliğiyle süslenmiştir. Ay’la birlikte gezegenler hareket halindedir. Gezegenlere bakarak yönler tayin edilir. Gökte doğudan ve batıdan gözlenebilen yollar vardır. Denilir ki gezegenler yıldız kümelerinden ibarettir. Yolunu kaybeden onlara bakarak yolunu bulur. _‘’ İçinde yörüngeleri olan göğe andolsun ki...’’_ (Zariyât, 7) âyetiyle kastedilen şey, bu gezegenlerdir.
'' Evet evet evet, işte buydu. Gençlik bitmeliydi, ah evet. Ama gençlik, hayvanmış gibi olmaktır zaten sadece. Hayır, sadece hayvanmış gibi olmak değil de hani şu sokaklarda satıldığını dikizlediğiniz minik oyuncaklardan biri olmak gibidir, teneke ve içi zemberekli ve üstünde kurma kolu olan ve gırr gırr gırr diye kurunca gitmeye başlayan, yürüyen filan minik heriflerden biri olmak gibidir, ey kardeşlerim. Ama dosdoğru gider ve birşeylere çarpar bam bam bam ve yaptıklarını, elinde olmadan yapar. Genç olmak, bu minik makinelerden biri olmak gibidir. ''
Sayfa 167Kitabı okudu