Onların yüzünde gördüğün her tebessümü mutluluktan, her göz yaşının umutsuzluktan ve her suskunluğunun haksızlıktan olmadığını ne kadar bilirsin? Bazen mecburiyet bu hallerinin adı, bazen sevgi. Bazen bir şeylerin günün birinde düzeleceğine dair olan inançları ayakta tutar onları, bazen ise inatları. Hepsi için değil sözüm elbet. Sözüm, eksilse de sevdiklerinin bir gülümsemesiyle kendini tamamlayan, zorluklar karşısında yılmayan yıkılmayan kadınlara. Tabi ki sonsuz değildir yüzlerine vuran ışıkları ve dillerinden düşmeyen sabırları. Çoğu insan, "Sen güçlüsün," deseler de, onlar da etten ve kemikten yaratılmışlardır. Gün gelir, uzun ince yollara takılır bakışları. Kaybettim demezler asla. Denedim derler. Yüreklerine bir düğüm atarlar ve geldikleri gibi sessizce giderler. Yani böyle bir kadın tanımadan, tanıdım diyemezsin kadınları... Duyacaksın, "Bir inattır yaşamak," dercesine, gelmişe ve geçmişe gönderdikleri o şen kahkahaları.
"Her gün birçok şeyi eksiltmek yerine, az da olsa sevgimizin üzerine bir şeyler koyarak gidelim. Güzel şeyleri bir anda tüketmeyelim. Bizi biz yapan ne varsa kıymetini bilelim. Birbirimizi değiştirmeyelim. Olduğumuz gibi sevip sevilelim."