Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Reha Balkan
Reha Balkan
@Rehab
Üniversite
142 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Tarih alanında yüksek lisans sahibi olan Zafer Saraç'ın kaleminden çıkmış olan bu eser, gerek bizi anlatan gerekse de bizim topraklarımızdan çıkmış kişiler tarafında yazılan seyahatnamelerden bizlere seçmeler sunuyor.
7. ve 20. yüzyıllar arasında yazılan 25 seyahatnameyi inceleyen ve bize aktaran bu kitap, kendisi hakkında fazla bir yazılı kaynağa sahip olmadığımız Türk tarihi ile ilgili bilgiler edinebileceğimiz kaynakları bizlere sunuyor. Ta Türkistan'dan Çin'den Anadolu'ya uzanan Türklerin ayak izlerini görmek istersek hangi kitabı edinmemiz gerektiği bilgisini bu kitapta bulabiliriz. Ayrıca yazıldığı çağlardan ötürü foto, video gibi teknolojik araçlarla desteklenmediğinden şüphe ile bakılan seyahatnamelerden hangilerinin güvenilir olup hangilerinin güvenilir olmadığını da yine bu kitaba bakarak karar verebiliriz.
Benim gözümdeki tek eksik kitabın görsellerden yoksun oluşudur. Bir seyyahın eserini oluştururken kullanmış olduğu güzergah bize bir çizimle aktarılabilirdi. Ya da içerisinde harita ya da görsel bulunan seyahatnamelerden bizlere görseller aktarılabilirdi ki tarih ve harita bilgisi sınırlı olan benim gibi okuyucular yolculuğun çetinliğini ve yapılan seyahatin değerini daha da iyi anlasınlar.
Sonuç olarak kitabı beğendim. Dili sade ve terimlerden yeterince uzak, anlatımı ise okuyucuyu sıkmıyor. Kitap tarihe ve özellikle Türk tarihine ilgi duyup kaynak seçiminde zorlanacak kişilerin rehberi olacak niteliktedir. Bu kitabın bizlere başka okuma ve aydınlanma kapıları açması dileğiyle iyi okumalar. #kitapsuuru
Irvin Yalom, insanların en gizli sırlarını anlattıkları ve en mahremlerini açtıkları psikiyatrların dünyasına giriyor. Başkalarının sorunlarıyla ilgili kolayca yorumlamalar yapan ve çözümler üreten bu meslek grubuna ait insanların aslında "Terzi kendi söküğünü dikemez." misali kendi mental sıkıntılarına çözüm bulamadıklarına ve kapana kısıldıklarına değiniyor. Kitapta şöyle bir noktaya da dikkat çekilmiş: Bizler her ne kadar kendimiz dirayetli ya da belli noktalarda durmasını bilen biri olarak olarak düşünsek bile aslında bizim de zaaflarımız olan aslından daha doğrusu yoldan çıkarılmaya müsait olan yanlarımız vardır. Bu yanlarımızı görmemede ve inkar etmedeki inadımız ise bizi dönülmez bir uçuruma sürükleyecektir. Ayrıca Irvın Yalom insanların birbirlerine neler katacağını ve aslında birbirimize yardımcı olabilmek ve dertlerimize çare olabilmek için psikolog ya da psikiatr olmak gerekmeyeceğini sadece empati ve biraz da gözlemin yeterli olabileceğini söylemektedir.
Olaylar hiç de başladığı çizgide durmuyor ve bu yüzden eserin sonu hakkında tahmin yürütmenize de hiç fırsat vermiyor. Kitabın özellikle son çeyreğinde elimden bırakamadım ve gerçekten zihnimde birtakım aydınlanmalar yaşayarak bitirdim. Bu eser her zaman tavsiyelerim arasında yer alacaktır. İyi okumalar.
Drina Köprüsü
Drina Köprüsü, köprünün yapılış yıllarından başlayarak devam eden tarihsel süreçteki köprünün tanıklık ettiği olayları anlatır. Bu anlatımda Ivo Andric olaylara farklı bakış açılarından bakar ve bunu yaparken de bölgenin etnik yapısını gözler önüne serer. Köprünün yapılış aşaması birtakım maddi sıkıntılarla geçmiş ve uzun yıllar sürmüştür. Köprü yapıldıktan sonra üzerinde birçok mutlu an yaşanmıştır. Ancak savaşlar ve Balkanlar'daki toprak kayıplarıyla birlikte bölgede ayrışma ve çatışmalar başlamıştır. Mutluluğun hüküm sürdüğü coğrafyaya kan bulaşmış ve yöre halkı huzuru bir daha bulamamacasına kaybetmiştir. Drina Köprüsü, Sokullu Mehmet Paşa tarafından yapıldığı için Sokollu Köprüsü olarak da bilinir.
Okur Takip Önerileri
HAŞHAŞİLİK VE HAŞŞAŞİLER
Hasan Sabbah ve Haşşaşilik ile ilgili okuyabileceğimiz en yetkin ve en sürükleyici kitap Valadimir Bartol'un kaleminden çıkmış. Hasan Sabbah kimdir? Onu örgütü kurmaya iten olaylar nelerdi? Amacı neydi? Fedailerini nasıl seçiyor nasıl kendisi için bir an bile düşünmeden canını feda edecek adanmışlığa erdiriyordu? Her ne kadar büyük ve çok tehlikeli bir süikast örgütü olsa Haşşaşiler büyük bir zekanın ürüdür. Hasan Sabbah ile haşhaşilerin suikastına kurban giden Nizamül Mülk'ün ve Ömer Hayyamın aralarında nasıl bir ortak bağ var. Hasan Sabbah neden Nizamül Mülk'e düşman oldu ve onu adamlarına öldürttü. Başından sonuna kadar sürükleyici ve oldukça etkileyici bir roman. Bu kitaptan sonra yüksek ihtimalle Nizamül Mülk'e merak salacaksınız ve bunun için de tavsiyem Amin Maalouf'un Semerkant adlı eseridir. İyi okumalar.
Nedense çocuk kitapları hep hoşuma gitmiştir. Çocuk edebiyatının o saf ve erdemli yapısından mıdır bilinmez ama gerçekten zevk ve ders aldığım türler hep bu alana ait. Behiç Ak ile ilk tanışmam bu kitap vesilesiyle oldu ve gerçekten günümüz tüketim toplumuna ve biraz da kendi alışveriş alışkanlığıma tekrardan bakma imkanım oldu. Eser kısa ve akıcı. Yani bir saatte bitecek türden. Arada sıkıldığınızda kafa dağıtacağınızda ya da hikayelerin romanların o uzun dolambaçlı yollarından sıkıldığınızda alın elinize "Güneşi Bile Tamir Eden Adam"ı ve bir saatliğine de olsa dinginliği, basitliği ve tek anlamlılığın rahatlığını yaşayın. İyi okumalar.
