Bu insanlar yazılı bir dil kullanmayı reddetmişlerdi çünkü onlara göre yazı, belleğin gücünü yok ediyordu. Eğer sürekli alıştırma yapılırsa bellek mükemmel bir işlerlik sergilerdi.
Çok sonra anlayacaktım ki, maddi nesnelerden ve bazı önyargılardan kurtulmak "varolmaya" doğru yapacağım o yürüyüşün gerekli ve vazgeçilmez bir adımıydı.
Kimsenin kimseyi anlamadığı bir dünyada söz boşluğu dövmekten başka ne işe yarıyor ki? Olanağı olsa da insanların yürekleri konuşabilseydi dilleri yerine, her şey daha yalansız, daha içten olurdu..