Ay doğdu batmadı mı?
Elagöz yatmadı mı?
Seni yaratan Allah
Beni yaratmadı mı?
Kapadokya’ya sadece çocukluğunda gitmiş biri olarak bu kitabı okuduğumda Anadolu çocuğu olarak, kitapta bahsedilen pekmezi, yoğurdu, mantıyı, tandır ekmeğini vs. okuyunca içimdeki o sımsıcak çocuk ruhu anımsandı. Babaannemin yoğurtla pekmezi karıştırıp yemesini.. o çocukken masum hallerimizi anımsattı. Misafirlere verilen değerin önemini hatırlattı. Ailenin sıcak bağlarını, bir o kadar da o dönemdeki düşünce yapısını çok güzel aktarmış.
Ürgüp’te şafağın söküşünü Temenni Tepesi’nden seyretmek aynı zamanda Refik Başaran’ın da türküsünü dinlemek, bu kitabı bitirdikten sonra yapılacaklar listeme eklediğim edininlerimden oldu bile.
Ah Avanos, Göreme, Derinkuyu!..
Ne güzelsin Nevşehir…
Daha farklı geleceğim sana.
Siz ne güzelsiniz Hanife ve Mustafa…
Keyifli okumlar:)
Eremedim vefasına dünyanın
Bülbül konmuş serayına Gonya’nın
Devesi var gemsiz
Gerdanlı var bensiz
Öpmeye yazık yazık
Sarmaya da nazik
Gollarını sıkıvermiş