Erkekle kadının, yaşlıyla gencin, doğumla ölümün sınırında yaşayan bütünsel bir canlının çizgilerini taşır, hemen hemen ölümsüzlüğe yakın biçimde, bir iki milyon yıllık insan deneyimleriyle dopdolu olurdu. Zamanın akıcılığı üstünde, hiçbir şeye karşı çıkmadan gezinir dururdu. Şimdiki anın, İsa’dan binlerce yüzyıl önceki bir insandan hiçbir farkı olmazdı onun için. Yüzyıllık düşleri görür, ölçüsüz deneyiminin yardımıyla tartışılmaz sonuçlara ulaşan Tanrısal yanıtlar verirdi. Çünkü bireyin ailesinin, kabilesinin, halklarının yaşamlarını defalarca yaşamış olacak ve kuruluşun, oluşumun, çöküşün ritmini -canlı bir duygu gibi- bilebilecekti.
fantastik bi şeyler yazmaya çalışırken, tamamen deli saçmasına dönüşmüş kitap.halbuki isminden ve kitabın başlangıcından bayağı ümitlenmiştim. neyse bir iki güzel müzik öğrenip, bi kaç güzel satır altı çizmiş oldum
D&R 'da görüp merak ederek aldığım kitaplardan biriydi. Yaratıcılık elbette yazarlardan beklediğimiz şeylerden ama bu kitaptaki şey yaratıcılık değil. Saçmalamakla yaratıcılık arasında çok ince bir çizgi var o çizgiyi tutturabilirseniz Puslu Kıtalar Atlası oluyor tutturamazsanız da böyle bir kitap oluyor işte. 5 yıldızı yazarın en azından farklı bir şeyler yapmaya çalışmış olmasına veriyorum. Tavsiye edebileceğim bir kitap değil.