Eskiden şöyle sanırdım , sen bir yol haritası çizersin ve o rotaya uyarsın hayat yolunda . Tak tak tak. Adım adım . Hedefe yönelik . Oysa şimdi görüyorum ki sen yürüyorsun ve harita güncelleniyor ve hareket de asla doğrusal değil. Yürürken karar verdiğimiz şeyler var sadece.
Ne demişti Paulo Coelho:
Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun
gözlerinin içine bakın...
Çünkü bir çocuğun bir yetişkine öğretebileceği her zaman üç şey vardır:
Nedensiz yere mutlu olmak,
Her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak
ve
Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak.
Velî dua ediyor, diyor ki:
-"Allah'ım istiğfarlarımdan dahi sana istiğfar ederim!"
Buyurun! Çünkü istiğfarda samimiyet eksikliği var... "Ben bir daha yalan söylemiyeceğim, beni affet!" derken Allah'a en büyük yalanı söylüyoruz. Velî ise böyle istiğfar ediyor. Görüyor musunuz dinimizin hazine tarafının hudutsuzluğunu?..
Zenginlerin daha da zenginleşmesinin, yoksulların daha yoksullaşmasının, orta sınıftakilerin de borç içinde çabalamasının nedenlerinden biri para dersini okulda değil evde öğrenmeleri. Çoğumuz para konusunu ana-babalarımızdan öğreniriz. Peki ya yoksul ana-baba çocuğuna parayla ilgili ne söyleyebilir? “Okulda kal, çok çalış!” derler, o kadar. Çocuk yüksek notlarla okuldan mezun olur ama beynine işlenen finans programı ve düşünce biçimi yoksulluk kökenlidir. Henüz küçük bir çocukken öğrenilmiştir bu.